18 fark yediğimiz ilk maçta, basketbol tarihimizin en kötü savunmalarından birini yapmıştık. Pardon, hiç savunma yapmamıştık... Çok daha güçlü olduğumuz bir takıma karşı, kazanabileceğimiz bir maçı, neredeyse 'Maç bile yapmadan!' kaybetmiştik. Ama dün, Devler, gerçek kimliklerini ortaya koydu ve ilk maçtaki hataları yapmayarak, Çekleri sahadan sildi süpürdü. Kısacası karizma, geri geldi. Dev oğlu 'DEV' yeniden sahneye çıktı!
Yardımlaşmalı savunmamız, maç boyu, sert ve duvar gibi idi. Bu da, Çeklere ilk 2 periyotta, tam 14 top kaybı yaptırdı. Bu kayıp topların, 9'unu çalarak, rakip potaya yönelen Devler, Çekleri ilk yarıda, imha ederek, büyük farkı yakaladı.
Bazı hızlı hücumlarımızı, 'Pota altına tedirgin girerek' heba etsek de, ribaunda daha fazla giremesek de, hücumda, pota altını Kerem ve Semih ile mükemmel kullanıp, Çekleri fena yamulttuk! Asistlerle besleyerek, Kerem ve Semih'i rakip pota altına sürmek, bu oyuncuların, Çek savunmasını çember altında darmadağın etmesine neden oldu.
GÖNÜLLERİ FETHETTİ
Bu maçta, takım olarak özellikle savunmada ve pota altı hücum organizasyonunda, mükemmel oynadık. Zaman zaman, yanlış şut seçimleri yapsalar da, çocuklar harikaydı. Bu maçın üç özel kahramanı vardı. Kerem , Semih ve Doğuş'tu. Doğuş ve Semih'in, 4'er topu çalma ustalığını keyifle izledik. Kerem, çember altında, arkaya-yana bile dönerek, zor pozisyonları, baskete çevirerek 'Gönlümüze daldı!'
Bu anlarda, lüzumsuz 5 üçlük denememiz dışında, yanlışımız yoktu. Neden yanlış?.. Çünkü, içeriden bu kadar mükemmel sonuç alırken, üçlük denemenin alemi neydi? Fark düşüp, grup ikinciliği tehlikeye girebilirdi. İşler nereden iyi gidiyorsa, oradan çalışacaksın, evlat!
Devleri seviyorum. Maç kaybettikleri zaman bile kötü oyun dışında, tenkit etmedim. Bence, bu takım, gençleri, tecrübelileri ile, bana gelecek için büyük umut veriyor. Dinlenen ağabeyler de, katılınca, Slovenya'da işler iyi gider.
Unutmadan... Tatilini yarıda kesip, milli takıma gelen Kerem Gönlüm, gönüllerimizde taht kurdu. Bu oyunuyla, Efes'e hazır gidecek. Milli forma böyle oyunculara yakışıyor, zaten! Gönlü ile isteyen oynar, istemeyen oynamaz.