Kendileri için kötü geçen Bundesliga sezonunun acısını TT Arena'da çıkarmak istiyordu mavi formalılar. Alman ekibi pozisyon da verdi, turu kapıp kaçacak kontraları da buldu. En nihayetinde İstanbul'dan aldıkları skor bütün Gelsenkirschen ahalisinin yüzlerine kocaman bir gülümseme kondurdu.
G.Saray, Şampiyonlar Ligi'nde can havliyle kendini ikinci tura atmıştı. Türkiye Kupası'na mendil sallayalı ise haftalar oluyor. Ligde ise durumlar malum, son yılların büyükler açısından en kısır sezonunu yaşıyoruz. Ancak öyle bir illüzyon yarattık ki, Didier Drogba ve Sneijder transferlerinden sonra bırakın Schalke'yi geçmeyi, Avrupa'da yarı finalden aşağısı kesmeyecek G.Saray camiasını. Oysa daha birkaç gün önce ligin dibindeki Akhisar'da sıkıntı yaşayan da bu takımdı, Karabük'ten içeride 3 yiyen de. Cilalı hücum hattına rağmen derme çatma bir savunmaya sahip olan da aynı takım, savunmaya takviye yapmak yerine en zengin bölgelerine çilek konduran da...
PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI
Askere alınan gençler için çok güzel bir deyim vardır subay ve astsubaylar arasında; "Er, Askerlik Şubesi'nde pimi çekilen ve bize teslim edilen el bombası gibidir. Fazla sıkarsan da patlar, elini gevşetirsen de..." derler. Drogba ve Sneijder de öyle oldu Terim için. Aysal, inanılmaz bir manevra ile pimi çekilmiş el bombası teslim etti Terim'e... O bombanın patlamaması için Terim'in Avrupa'da yükselmek ve ligi şampiyon bitirmekten başka şansı yok. Peki Schalke'yi geçer mi Cim Bom? Terim'in mucizelerine çok tanıklık etmiş bir neslin ahvadıyız biz. Sorunun cevabı da burada gizli zaten. Bizi gerçekler kesmez, mucizeler paklar ancak.