İnanılmaz bir adrenalin ve vizyon bir araya geldiğinde neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Henüz birini bile idrak edemeden diğerinin patladığı, birbiri ardı sıra bastıran yaratıcı fikirler, havai fişek gibi ufkunuzda birbirinden güzel renkler saçarak çakmaya başlar... Ne var ki sadece adrenalin ve vizyon birlikteliği, 'kişiye özel bir hoşluk' olarak kalabilir. Bu iki özelliğe disiplin, çalışkanlık ve organizasyon yeteneğini de eklememiz lazım. İşte o zaman bu 5 özellik bir araya gelince 'Neler olur?' değil 'Kim olur?' diye soracağım. 5 özellik bir araya gelince Acun Ilıcalı olur. Acun, enerjik, ufku geniş, karınca gibi çalışkan, disiplin duygusunu zekasıyla ve dozunda yöneten, 'mükemmeliyet' tuzağına düşmeyen, organizasyon yeteneği için gerekli olan 'duygudaşlık'tan da fazlasıyla nasibini almış bir fenomen olarak son dönem Türk televizyonculuğunun yıldız isimlerinden biri. Belki de teki.
Gelirinin magazin medyasında haber olmasında sorun yok da, üsluptaki 'çekememezlik' tonunda gerçekten de bir garabet var. Magazin medyası, bazen 'Kim kazanır?' sorusunun yanıtını düşünemeyecek kadar çok mu çalışıyor acaba?
İletişim, popüler kültürün atardamarıdır. Halkla, geniş kitlelerle kucaklaşabilmesi için medyaya ve de özellikle popüler kültüre ihtiyaç duyar. İletişim, sınıflarüstü bir araç olarak yaşlı, genç herkesin az ya da çok içinden geçtiği popüler kültürün tam da göbeğinde konuşlanır. İletişim, varoluş amacı gereği, popüler kültürden aldığı besinle insandan ürüne, kurumdan ülkeye, müzikten futbola, televizyondan bilim dünyasına tüm dünyaları karış karış, dolaşma, yayılma ve izini bırakmak durumundadır. İşte bu devasa dolaşım alanında derin izler bırakabilecek ve uzun süreler kalıcı olabilecek 'bir kötü işin' ya da 'beş para etmez birinin' iletişimini yapmak mümkün değildir. İyilik, dürüstlük ve içtenlik gibi hedef kitlede kabul gören niteliklere sahip olmayan kişi ve kurumların sağlıklı bir iletişimi aylarca sürdürebilmeleri eşyanın tabiatına aykırıdır.
'Var mısın Yok musun?' yarışması kadar ilgi çeken, çok farklı kesimlerce beğeniyle izlenen bir yarışma programını ve de elbette benzerlerini keşfedip, üstüne üstlük hayata geçiren kaç tane televizyon starı tanıyoruz.
Hayattaki ve elbette ekrandaki duruşuyla bu milletin asırlar boyunca oluşan 'ortak ruhi şekillenmesi'ne bu kadar denk düşen kaç tane popüler kültür yıldızı ismi sayabiliriz?
Acun'un kişilik özellikleri arasında yeri olmayan bir 'haset' duygusundan kaynaklanan çıkışlarla ve 'çay simit gazeteciliği' zihniyetiyle haberler üretmeyi içinden geçiren sevgili magazinci arkadaşlarıma bir 'Ali Abi tavsiyesi' vermek hoşuma gider.
Bu türden 'kendi ayağına kurşun sıkmalar', ya da 'kendi bindiği dalı kesmeler' diyebileceğim benzeri durumlar için herkese gerekli olan en önemli tavsiye şudur: Farkındalık sahibi olmak...
Tiraj ve dolayısıyla var olmak söz konusu olduğunda popüler kültür yıldızları vazgeçilmezler listenizin başında gelir. Bu nedenle hedef kitlenizle aranızdaki uyumu bozabilecek 'ses tonunu' kazara kullanarak yaptığınız bir haberi, gazetenize göz atarken ya da ekrandaki programınızı dışardan bir göz olarak seyrederken sizi küçük bir şüphe olarak yoklayacak olan aklıselim duygusuna direnç göstermemeye çalışın. Bırakın yoklasın...
Popüler kültürün neredeyse simgesi olan ve yine sizin hedef kitleniz tarafından bu onura layık görülmüş çok az sayıdaki değerin saygı ve sevgisini kazandığınız ölçüde onlara ulaşma şansınız artar. Onlara ulaşmayı telefonunuza çıkmasını sağlamak anlamında söylemiyorum. Duygu ve düşünce dünyalarına ulaşmak anlamında söylüyorum...
Onları eleştirdiğimizde anlaşılmayı
istiyorsak...
Bize ulaşmalarını istiyorsak...