Eskiden eleme usulü oynanan Türkiye Kupası, günlük yaşamayı seven bizim toplum için bariz daha zevkli ve heyecan vericiydi. Ancak KT Şekerspor gibi mütevazı takımlara hem kendilerini gösterme, hem de biraz olsun finansal durumlarını düzeltme şansı tanıyan gruplu kupa formatı, 21. yüzyıl Türk futbolunun önemli bir gerçeği.
Zaten biz ne yazarsak yazalım, kupa uzun süre böyle oynanacak. O yüzden sadece 'Kendine endüstriyel' olan futbol yöneticileri de Trabzon'da futbol kararlarını alanlardan biraz ilham almalı!
TİKİ TAKA YİNE İŞLEDİ
Son kupa şampiyonu ve lig lideri, dünkü maçı tek maç eleme usulü bir karşılaşmanın ciddiyetiyle oynadı. Sezon başından beri her maç üstüne koyarak gelişen, bir nevi Karadeniz usulü 'Tiki taka'sı sergiliyor Trabzonspor.
Orta sahayla ileri ucun sürekli ve hızlı şekilde alan değiştirmesine dayalı bu Trabzon 'Tiki taka'sı, Selçuk ve Coleman gibi iki pas ustasının yokluğuna rağmen yine de kısmen yerli yerindeydi. Şenol Güneş bir yandan maçtan istediği sonucu alırken diğer yandan da fazla şans vermediği oyuncuları deneme fırsatı buldu. Yattara attığı sanat eseri gol kadar bir 3-5-2 tek sağ kanadı edasıyla takım savunmasına da yardım etmesiyle de göz doldurdu. Eğer Yattara dünkü gibi harika yeteneklerini Güneş standartındaki taktik disiplinle harmanlamayı başarırsa, 2011'de Trabzon'un asıl bomba ara transferi olur!
'KUPA ŞEKERLERİ'
Şekerspor, Beşiktaş maçından sonra Trabzonspor karşısında sergilediği oyunla kupaya adı gibi tat katmaya devam ediyor. Bir de saha zeminleri biraz düzelse, bu umut veren genç yetenekler daha yukarı seviyelere tırmanabilirler. Sadece Şekersporlu gençler değil bu ülkede futbola gönül veren hiç kimse o zeminde oynamayı hak etmiyor. O yüzden hazır 'Yasa atağı' varken bir de 'Çim yasası' çıksa şeker gibi olmaz mı?