90. dakika itibarıyla Trabzonspor 90, G.Saray ise 100 top kaybı yapmıştı. Türkiye Ligi tarihinin 5 şampiyonundan ikisi sahadaydı ancak aralarında oynanan son 6 maçtaki futbol kalitesinin 6'da 1'i bile sahada yoktu. Futboldan çok gerilim sahaya yansıyınca ligin en güzide yeteneklerinden bazıları bile tutuldu kaldı.
G.Saray sezon başından beri aynı oyun stratejisiyle oynuyor, kilit yetenekleri günündeyse galip geliyor, değilse puan kaybediyor. Ancak Trabzonspor'un haftalardır hangi stratejiyle oynadığını daha doğrusu oynamaya çalıştığını başta Trabzonsporlular kimse pek anlayamıyor. Hafta içi Eskişehirspor'la oynanan yıpratıcı maçtan sonra Şenol Güneş hocanın ısrarla rotasyona gitmemesi daha da anlaşılmaz bir futbol olgusu.
SERCAN MI HENRIQUE Mİ?
Eğer dün gece Trabzonspor'un taktiği kontratak ise takımın en kudretli iki kontratak silahı Alanzinho ve Volkan Şen neden ilk 11'de değil? Bu kadar kötü form grafiği sergileyen Henrique'de ısrar etmek hem oyuncuya hem de Trabzonspor'a zarardan başka hiçbir şey vermiyor. 1461'in forveti Sercan mı sezonun ilk yarısında daha etkili oldu yoksa Henrique-Halil-Janko 3'lüsünün toplamı Sercan'ın 10'da 1'i kadar etkili olabildi mi? Eğer 1461 şampiyon olsa da Süper Lig'e çıkamayacaksa o zaman orada başarılı olan genç yetenekler neden Trabzonspor'a eklemlenmezler?
Tabii dün gecenin en kritik sorusunu Burak Yılmaz ve Giray'a o maddeyi atan sözde Trabzonsporlu'ya sormak lazım: Allah korusun orada Burak ya da Giray'a bir şey olsa mutlu mu olacaktın? Orada oyuncular yerden kalkamasa ve insanoğlu insan Hamit Altıntop ortamı yatıştırmasa, maç orada iptal edilse ve Trabzon hükmen yenik sayılsa yine kendini Trabzonsporlu zannetmeye devam mı edecektin? Trabzonsporlu ya da başka bir takımın taraftarı olmak için önce insan olmak lazım, biraz Kazım Koyuncu dinlersen ne demek istediğimi daha iyi anlarsın!