İngiltere dışında da gündüz oynanan büyük derbileri çok özlemişiz, darısı Türkiye'deki futbolseverlerin başına... Tabii bu büyük maç neden bu saatte, Mourinho'nun sahaya sürdüğü Real Madrid ilk 11'inden daha net anlayabiliriz: Çünkü Mourinho şampiyonluk yarışına büyük ölçüde gitti gözüyle bakıyor ve daha çok Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United’la oynayacakları maçı daha çok önemsiyor. O yüzden ilk yarıda sahada hafta içi Kral Kupası’ndaki El Clasico’nun neticesini % 51 belirleyen süper yıldız Cristiano Ronaldo ilk 11'de yoktu...
İlk yarının yıldızı kim derseniz, tabii ki önce Messi’ydi ama 2. yarıda Messi’nin M’si sahada yoktu! Real Madrid adına ise ilk yarının en parlak ismi normalde bir santrfor olmasına rağmen sol kanatta oynatılan genç yetenek Morata’ydı. Morata sadece golün asistini yapmadı, aynı zamanda ara sıra hatalar yapmış olsa da Real Madrid forması giyen oyuncular arasında bu derbiyi en çok kazanmak isteyen ve bunu sahaya yansıtan da Morata’nın ta kendisiydi. Zamanında Morata’nın yaşındayken Real Madrid tarihinin en kudretli merkez forvetlerinden olan Raul da benzer şekilde sol kanatta oynatılıyordu (bakınız 1996-97 Capello dönemi Real Madrid).
RONALDO OYUNA GİRENE KADAR...
Raul’u anmışken Morata’nın maçın ikinci yarısında ilk yarıdaki kadar etkili olmasa da Real’in geleceğine yön verebilecek potansiyelin sinyallerini verdiğini belirtelim: Cristiano Ronaldo oyuna girene kadar Real Madrid adına en fazla ikili mücadele (% 82’sini) kazanan oyuncu Morata’ydı. Bilakis Morata, Real Madrid altyapısından yetişip gol atmayı başaran en genç 4. oyuncu. Tabii ki 1. sırada Raul var, zaten Morata’nın çıtası kendisi gibi aslen Atletico Madrid altyapısından ezeli rakibi Real’e gelen Raul oldukça, kazanan genç yıldız ve Real Madrid olmaya devam edecek. Şimdilik Morata’nın Santillana’dan beri 40 yıl sonra en genç yaşta gol atmayı başaran Real Madrid oyuncusu olduğunu hatırlatalım ve yavaştan maçın asıl kahramanına geçelim.
Morata’nın tek eksiği de tıpkı zamanında Raul’da olduğu gibi önündeki hücumcu beke karşı yeterince defansif katkı verememek: Barcelona'nın ofansif sağ beki Dani Alves, El Clasico-El Clasic tarihinde Messi'ye ilk asistini yapmayı başardı. Sezon başında sakatlıklardan dolayı bekleneni tam olarak veremeyen Brezilyalı sağ kanat, bu sezon Messi'ye La Liga'daki ilk asistini yapmış oldu. İlk yarının bir diğer yıldızı da maçı bizlere anlatan Murat Kosova ustaydı. Onunla meslektaş olmak güzel bir şey cidden!
MESSI'Yİ GÖLGEDE BIRAKTI
İkinci yarıda ise Murat Kosova’nın harika anlatımını bile geride bırakacak adam oyuna dâhil oldu. 56. dakikada oyuna giren Cristiano Ronaldo hemen bir dakika sonra Pique’ye sarı kart gösterten isim oldu. Son 10 El Clasico’da 10 gol atan Ronaldo girer girmez, Real Madrid coştu. Bugün 25. kez El Clasico’da forma giyerek rekor kıran Messi’yi gölgede bıraktı. Messi’nin ikinci yarıda gölgede kalmasının başlıca sebebi tabii ki Xavi’nin olmaması, onun yerine oynatılan genç Thiago’nun beklenenden çok uzak bir performans sergilemesi ve Iniesta’nın varla yok arasındaki “Iniesta standartları”na göre sıradan performansıydı.
MOURINHO 2. KEZ MURADINA ERDİ
Real Madrid adına ise 90 dakika ideal 11’iyle mücadele etmeyen Mourinho tam zamanında yaptığı değişiklikler ve stratejik müdahaleler ile maçın en büyük yıldızıydı. 1 hafta içinde ezeli rakip Barcelona’yı 2. kez yenmeyi başarıp muradına eren Mourinho, Manchester United’la Real Madrid’in oynayacağı kader niteliğindeki Şampiyonlar Ligi maçından önce de hem moral depoladı hem de oyuncularına fazlasıyla pozitif motivasyon yüklemesini kestirmeden yaptı.
Maçtan önce birçok kişi “Ramos’un asıl yeri sağ bek, sağbekteki Essien’in asıl yeri önlibero, önliberodaki Pepe’nin asıl yeri stoper” diyerek Mourinho’ya kızıyordu ama Mourinho, Mourinho işte! Çok büyük teknik adam! Kariyeri boyunca en çok zorlandığı takım olan Barcelona karşısında da yenile yenile yenmeyi öğrendi. Geçen sezon Real Madrid’e şampiyonluğu kazandıran Camp Nou’daki maç, Süper Kupa’daki şampiyonluk, Kral Kupası’nda gelen tur derken ligde de şampiyonluk yarışını fazla etkilemeyecek olsa da bir kez daha Barcelona’yı yenmeyi başardı.
Barcelona için “Guardiola’yı abartmayın, babam bile olsa Barcelona’yı şampiyon yapar” diyen bakarkörlere ise bir kez daha sormak lazım, siz Jordi Cruyff musunuz? Roura baba yapamıyor da o yüzden soruyoruz!
Ali ECE