EGEMEN LİMONCUOĞLU / egemenlimon@yahoo.com
Sigarasının dumanına kattığı ‘Vals’iyle, özellikle Youtube’da hatırı sayılır izlenme sayılarına ulaşan Rus müziyen Evgeny Grinko, 8 Kasım Cuma akşamı GOLD’n’Strings serisi bünyesinde Roxy’de sahne alacak.
Sigarayı bıraktınız mı?
Maalesef, hayır.
Sordum çünkü imajınız, ‘Vals’in klibinden dolayı ‘ağzında sigarayla çalan piyanist’ şeklinde.
Aslında üzerine pek düşünülmüş bir klip değildi o. Kendiliğinden çıktı…
Kazara mı?
Evet. Bir dostum bana eski piyanosunu verdi. Piyanoyu görür görmez kışı bekleyip ‘Winter Sunshine’a çekilecek klipte kullanmak düştü aklıma. Gelin görün ki kışa kadar sabredemedim. Piyanoyu dışarı taşımaya karar verdim. Ardından da ‘Vals’in klibi geldi.
‘Dışarıda’ çekilmiş başka videolarınız da mevcut Youtube’da. İlham verici bir şey mi sizin için dışarıda olmak?
Enstrümanın başına geçtiğimde ilham kendiliğinden geliyor. Mesela evde genellikle açık bir pencere önünde çalarım. Sessiz, sakin bir sokakta oturuyorum. Birinci katta. Bazen sokaktan geçenler müziği işitir, sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırlar.
Youtube’daki videolarınızın altlarında ne kadar çok Türkçe yorum olduğunu görmüşsünüzdür. Hakkınızda neler yazıldığını biliyor musunuz?
Açıkçası bu kadar çok Türkçe yorumu hiç beklemiyordum. Ne yazık ki Google’ın çeviri programı Türkçe’den İngilizce ya da Rusça’ya çeviride çok kötü. Bu yüzden pek bildiğimi söyleyemeyeceğim.
İstanbul’a geldiğinizde bir klip çekmek de varmış aklınızda, detayları belli mi?
Aklımda birkaç fikir var ama henüz bir karar veremedim. Nerede çekeriz henüz bilmiyorum.
Geçen hafta gösterime giren Türk filmi ‘Üç Yol’da da müziğiniz kullanılmış, izleme şansınız oldu mu?
Hayır, filmin sadece fragmanını gördüm. Ama İstanbul’a geldiğimde izleyebileceğimi umuyorum.
Müziğinizdeki sinematik hava, akla Yann Tiersen, Ludovico Einaudi gibi isimleri getiriyor. Sever misiniz Tiersen ve
Einaudi’yi?
Yann Tiersen’i severim. Yaratıcılığı bana çok yakın geliyor.
Başka hangi besteciler ilgi alanınızda?
Eric Satie ve Philip Glass. Bir de Rus besteci Tariverdiyev.
Müziğe olan ilginiz nasıl başladı, devamı nasıl geldi?
Çocukluğumdan beri müzik ve sinema çok ilgimi çeker. 16 yaşımda gitara başladım. Ardından okulun grubunda davul çalarken buldum kendimi. Sonrasındaysa avangart gruplarla müzik yapmak geldi. Şimdi de piyano çalmayı öğreniyorum. Büyük bir keyifle.
Davul da çalıyor olmanız ilginç.
Davul çalmayı öğrenmek diğer enstrümanlara nazaran çok daha kolay oldu. Benim için daha duygusal bir enstrüman. Ama melodilerle arası iyi değil. Bu yüzden solo çalışmalarımda pek çalamıyorum.
5 kişilik bir ekiple sahnede olacaksınız İstanbul konserinizde, neler beklemeliyiz o akşamdan?
Bazen 17 kişiye kadar çıkıyor ekibim. Ama ekseriyetle en az 5 müzisyen oluyor. Her konser bambaşka yönlere gider. Neler olacağını kestirmek güç. Hep birlikte göreceğiz. Ama siz sormadan söyleyeyim, ‘Vals’i tabii ki çalacağız.