• $32,4632
  • 35,0186
  • 2327.16
  • 9079.97
9 Mayıs 2014 Cuma 04:15 | Son Güncelleme:

Merhamet hissi birleştirir

Merhamet hissi birleştirir

“Yazarlar Okullarda” projesiyle kitaplarından bildiğim birçok yazarı yüz yüze tanıma şansım oldu.

Yusuf Çopur 
copuryusuf@gmail.com

Aslında bu tanışmalar tehlikelidir. Zira okurun zihnindeki yazarla, gördüğü, tanıştığı yazarın “çelişme” ihtimali yüksektir. Okur, kendi yazarını kendinde kendi yaratır çünkü. Ama ben bu tehlikeyi kolay alattım hep. İşte o “kolay”lıklardan biri de Ahmet Büke’ydi. Fatih’te bir öğrenci-yazar etkinliğinden sonra içilen bir çay ve edebiyat sohbeti... İnsanın damarlarına inen öykücü Ahmet Büke’nin sohbeti de “insan”a dairdi. Onun bitmek bilmeyen derdine, vicdanına… Ahmet Büke, hayatın karşısında, hemen herkesin örtmeye çalıştığı “insan”ı çırılçıplak soyar. Acıya, öteki’ne, sokağa, aşka, hayatın kıyısında tutunmaya çalışanlara aynadır onun öyküleri. Yazarla öykücülüğünde önemli bir durak olan son kitabı Yüklük’ü konuştuk.

İlk kitabınız İzmir Postası’nın Adamları’ndan bu yana, 7 hikâye kitabınız yayımlandı. Hemen hepsi sokağından mahallesine, şehrinden metropolüne Türkiye insanını anlatırken “ideal bir ülke” özlemini de hisettiriyor. Nedir öykülerinizdeki bu “ülkü”lerinizin kaynağı?
Aslında sıradan insan beklentilerinden farklı değil benimki de. Akşam evime ekmek götürmek, kendimi güvencesiz, geleceksiz hissetmemek, sendikaya üye olabilmek ya da olduğum için işten atılmamak, önlenebilir nedenlerden dolayı bir iş kazasına kurban gitmemek, haklarıma saygı duyan iktidarları görmek, çocuğumun başına biber gazı kapsülü isabet etme ihtimalini düşünmemek gibi. Bütün bunların yolu da politika yapmaktan geçiyor. Edebiyat da baştan aşağıya politiktir. Benim politika yapma biçimim de -elbette edebiyatın yaratıcı estetiğini gözeterek- öykü yazmak. Bütün muradım budur.

Yüklük’te en çok dikkat çeken biçim özelliği kısa ve yoğunlaştırılmış cümleler. Bir deneme midir bu yoksa bir arayış mı ya da bir durak mı sizin için?
Bu konuda bir çabam olmadı. Ama uzun öykülerden kısa cümlelere ve öykülere çıktı yolum. Edebiyat okurken de yazarken de yolda olmak galiba. Duraklar, hanlar, tepeler, manzara değişiyor; siz de farklılaşıyorsunuz. Yolculuk hali hep baki ancak. 

“Hal”de şimdi, “Bakiye”de geçmiş ve belki de zamansızlık daha koyu hissediliyor. Zamansal bir tamamla(n)ma var sanki öykülerinizde, ne dersiniz?
“Bakiye”, aslında olmayan bir zamana ait, evet. Dün, şimdi yan yana olmadıklarımla ve yarın da göremeyeceklerimle zamanı silerek konuşmak istedim. Onların yanına gittiğimde bunları yazamam mümkün olmayacaktı çünkü. 

Hayatın kendisi gibi acı ve umut yan yana hep hikâyelerde. Ben, öykü ikliminizde acının bir adım daha önde olduğunu hissettim kitabı okurken. Umut, uzak bir köy mü hepimize?
Umudun ne olduğunu annemden öğrendim galiba. “Kara gün kararıp kalmaz” ya da “Sular dalgalanmadan durulmaz” der ne zaman içim sıkılsa. Anne sözleri önemlidir, onları özenle saklamak, unutmamak önemlidir. Ayrıca edebiyat bize umut vermiyorsa neden okuyup yazıyoruz sürekli!

Yüklük, bir şekilde gör(e)mediğimiz, bilinçaltına ittiğimiz, hatırla(ya)madıklarımıza (çocuklara, öteki’lere, kadınlara…) ayna tutuyor. İnsana olan merhameti yaşatıyor. Sizce yitirdik mi biz bu merhameti?
Ben insanın merhameti yitirdiğini düşünmüyorum. Merhamet hissinin bu hay huy içinde örtülerek, yok sayılmaya çalışıldığına inanıyorum. İktidarlar, toplumu bölüp kutuplaştırarak yönetmeyi tercih ederler.

Niçin böyle bir tercihte bulunsunlar ki?
Çünkü yanındakinin yarasına bakmayan, komşusundan korkan, ötekini ekmeğine düşman gören parçalara hâkim olmak ve tahakküme rıza almak kolaylaşır böylece. Dikkat edin, devlete hâkim olanların en büyük çabası hep budur. Merhamet hissi birleştirir; güç arzusu insanın öz halini bile parçalar, düşünüş, duyuş ve davranışlarını dumura uğratır.

Ahmet Büke öyküleri, edebiyatın insanı ve dünyayı değiştirebileceğine olan inançla yazılmış metinler. Kötüyü anlatırken, iyiyi ve güzeli işaret etmeleri belki de bu yüzdendir?
Belki de tek başına edebiyata bu kadar ağır bir yük atfedemeyiz. Ama devenin de belini kıran bir çöp işte...

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür