• $32,3836
  • 35,0603
  • 2325.78
  • 9097.89
21 Aralık 2012 Cuma 08:42 | Son Güncelleme:

Saraydan 'kraliçe' kaçırdık

Saraydan 'kraliçe' kaçırdık

Hande Yener, daha çıkmadan büyük merak uyandıran albümü 'Kraliçe' ile aramıza döndü. Onu ne hasta eder; kraliçe mi, değil mi; enerjisini nasıl biriktirir? Tüm bu soruların yanıtları ve daha fazlası, Hande Yener ile bugüne kadar yapılmış en samimi röportajda...

Serhat Tekin
serhattekinc@gmail.com

Hande Yener, pop müzik dünyasında ses getiren albümlerin şarkıcısı... 'Yalanın Batsın' ile başladığı 13 yıllık müzikal yolculuğunda geçirdiği değişimler, imajı, şarkıları, söylemleri hep çok konuşuldu. Kendi gelişimi için çok zaman harcayan ve yeni şeyler denemekten korkmayan şarkıcı için söylenebilecek tek şey, 24 saatinin müzikle geçtiği. Kariyerinin en başarılı zamanında, maddi getirileri de bir kenara bırakıp istediği müziği yapacak kadar da cesur. Şarkıcı şimdi yeniden iddialı bir albümle müzik gündemine oturdu. '12.12.2012 tarihinde Kraliçe geliyor' tanıtımlarıyla ortaya çıktığında, merak eden kadar, eleştiren de oldu. Geçtiğimiz hafta içinde 'Kraliçe' isimli albümü yayınlandığında Hande Yener'i saraydan kaçırdık ve evinde görüştük.

× '12.12.2012 tarihinde 'Kraliçe' geliyor!' tanıtımı yapılmaya başlandığı anda ortalık biraz karıştı...
'Bu ne iddia?' dediler değil mi (gülüyor)? Ben, müzik yaparken iddialıyım. Tabii ki farkındayım 'Kraliçe' ismi fazla iddialı. İşimize o kadar çok güveniyordum ki, bu tanıtımları yapmaktan çekinmedim. Dinleyicimi heyecanlandırmak için yaptığım şeyler bunlar. 'Kraliçe' albümde olan bir şarkımın ismi aslında. Yoksa ülkenin kraliçesi olmuş değilim (gülüyor). 'Kraliçeyi halk belirler' esprileri bile yapıldı. 2000 yılından beri dinliyorlar; benim iddialı açıklamalarıma, esprilerime, işimle ilgili vurgularıma alışıklar. Çok iddialı olduğunuz zaman, sektörde kıskançlıklar olur ama oradaki 3-5 kişi önemli değildir.

× Peki, 'Kraliçe' nasıl bir şarkı? Ne anlatıyor? Neden bu kadar olay oldu?
Hangi kadın şarkıcı olursa olsun, bu isimde bir şarkısı olsa albümüne isim yapardı. 'Kraliçe' gibi bir şarkı olacağına ben de inanmazdım. 'Kraliçe' isimli bir şarkının, romantik olabileceği aklıma bile gelmezdi. Ne kadar dans şarkısı da olsa, hikayesi romantik. Tüm taşlar yerine oturmuşken, olay zaten iddialı duruyordu. Ben onu yansıtmasam az kalırdı...

HERKES GİBİYİM
× Unvanlara takılır mısınız? Kraliçe, prenses, diva...
Hayır, tabii ki. Öyle bir şarkım olmasaydı bu albüm ismi de olmazdı. Hiçbir unvanın önemi yok. Böyle esprili bir şarkı yapma fikri tamamen Sinan Akçıl'a ait. Ben herkes gibi işini yapan, ayakları yere basan biriyim. Çoğu insan benim müzik için yaşadığımı biliyor zaten.

× Albümün başında sizin sesinizden bir mesaj var. Doğrusu daha şaşaalı bir intro bekledim adı 'Kraliçe' olduğu için...
Albüm adı 'Kraliçe' ama samimiyetsiz, soğuk, saraydan seslenen kadın gibi durmak ve görünmek asla istemem. Bu albüm çok samimi, şarkılar çok romantik, dans şarkıları da eğlenceli ve farklı. Albüm açılışında bütün bu farklılığı ve samimiyeti hissettirecek bir şeyler yapmalıydım. Açılış konuşmam bu yüzden ortaya çıktı. Dinleyiciyle sıcak bir sohbet olsun istedim.

HANGİSİ 'ESKİ'
× Bu albümde sizden bekleneni ve sizin istediğinizi iyi harmanladığınızı görüyorum. Katılıyor musunuz tespitime?
Çok doğru. Aslında beklenen tam olarak ne onu bilmiyorum. Eski Hande dediğinde birçok Hande var. Hangi eski Hande? 5 yıl önce 'Romeo' vardı. O da eski Hande! Zaman çok çabuk geçiyor. Yaptıklarımız birbirinin üstüne çıkıyor. Kafada fazla değerlendirmemek gerekiyor. Benim bütün albümlerim kariyerimin merdivenleri. 'Kraliçe' de bu sürecin bir devamı.

× Sinan Akçıl ile yaptığınız bu üçüncü albüm. Ama 'İlk defa çalışıyor gibiyiz' demişsiniz. Nedir size böyle hissettiren?
Başka biriyle çalışma mantığıyla değil daha çok kendini yenileyen biriyle çalışmaktan yanayım. Sinan Akçıl böyle biri. Nasıl yıllar önce Onno Tunç bir taneyse, şu an Sinan Akçıl da bir tane. Geçmişe çok büyük saygım var. Ama yeni neslin yaşlanmasını beklememeliyiz konuşmak için. Başarıların 20 yıl sonra taçlandırılması benim için çok geç.

EZBERLERİ BOZDUK
× Bu albümdeki şarkılar bir farklı geliyor kulağa; neden?
Sahnede çok çıldırıyorum şarkıları söylerken. Her şey değişiyor ama bunlar albüme yansımıyor. Çünkü albümde herkes biraz 'kasılarak' çalışıyor. Belli bir ezber var ve o mantıkla yapılıyor aranjeler. Bunu bilmek bile çok sıkıcı. Çalıştığım insanlar sahnede müzikten ateş çıkaran isimler. 'Lütfen bütün deliliklerinizi, parmaklarınızdan akacak enerjiyi kısıtlamayın' dedim. Öyle aranjeler oldu ki okurken ben de o havaya girdim.

× 'Doğru otur karşında bir Kraliçe varken!' diyorsunuz... Var mı böyle 'disiplin sever' bir yanınız?
Yok canım! Rahatına bak (gülüyor)... Bir ilişkide özellikle kadın, kraliçe gibi hissetmek ister. Erkek de bunu hissettirmeye çalışır. Bu şarkı ilişkideki bir final durumundan bahsediyor. Kadın artık iyice güçlenmiş ve sevgilisiyle karşılaşıyor. 'Seni gördüm ve artık hiçbir şey hissetmedim! Doğru otur, karşında bir kraliçe varken' diyerek yoluna devam ediyor.

× Ne zaman kendinizi kraliçe gibi hissediyorsunuz?
Sabah uyandığımdan gece yatana kadar (gülüyor). Uykumda tatlı bir prensese dönüşüyorum (gülüyor). Şaka bir yana kendinizi ne kadar güçlü ve iyi hissederseniz, hayat da size o kadar güzel gelir. Yapı olarak bir kraliçe özelliklerine sahibim. Bu şarkının bana tesadüf eseri yapıldığını düşünmüyorum. Özel hayatımda ve ilişkilerimde de kendime ilgiyi ve özel davranışı, herkes gibi ben de isterim. Orada Hande Yener'liğim değil, daha çok kraliçeliğim tutar (gülüyor).

SİNİR OLMA, SİNİR ET!
× Bu kraliçeye nasıl bir kral gerek?
E bilirsiniz kralları. Güçlü, sert görünen ama yumuşak kalpli, zeki. Liderlik özellikleri olan ama güvenebileceği bir omza da ihtiyacı olan bir kral.

× 'Hasta' şarkınız çok beğenildi. Sizi ne hasta eder?
Aynı şeyi tekrar tekrar söylemek zorunda kalmak beni hasta eder. 'Sinir olma, sinir et' felsefem var hayatta. İnsanlar canınızı yakmaya çalışabilir. Herkesin iş hayatında vardır bu. Bütün bunlara gardını almış biriyim. Beni demoralize edecek hiçbir güç yok. Onların hepsini çoktan geçtim ve yendim. Genelde hasta olmam hasta ederim (gülüyor).

× 'Kendimi şanslı hissediyorum' diyorsunuz. Hangi açıdan şanslı buluyorsunuz kendinizi?
Türkiye'deki şanslı şarkıcılardan biriyim. 2000 yılında başladığım müzik yolculuğunda, bazen, bazı kişilerin hiç tarzı olmayan müzikler yaptığımda bile beni silmediler. 'Hande'nin müzik aşkıdır. Tamam' dediler. Başka bir hasta muamelesi yapıldı belki (gülüyor)... Müzik hastası olduğumu hep bildiler. Hep kucaklandım ve merak edildim.

× Hep dikkat çeken sivri biri miydiniz?
Okulda bile çok göze batardım. Ki hiç dikkat çekmemek için enerjimi saklamayı bilen biriyimdir. Bir ortama girdiğimi, oradan çıktıktan sonra hissederler. Bunu saklayabilirim. Fakat buna rağmen 'Hande!' derlerdi. Ve 'Niye ben?' derdim. Böyle bir durum var. Herhalde enerjim insanları çekiyor.

ERKEKLER DE TRİP ATIYOR!
× 'Tribe Gir' adlı bir şarkınız var; siz de çok trip yapar mısınız?
Sonuçta ben de bir kadınım. Kadınların tripleri olur. O burun havaya kalkar, eller kavuşur ortada, küsülür... Ben cilveli yaparım onu. Çünkü trip bazen itici de durabilir. İşi gırgıra vurmaya çalışırım. Trip olmalı hayatta. İki insan ne kadar her noktada anlaşabilir ki? O da çok sıkıcı. Aşk zaten birbirine uymayan çiftlerin uyumudur. Bu yüzden tripler, zıtlaşmalar hep olacak. Erkekler de trip yapıyor ama (gülüyor). Bu da yeni çıktı. Kızlardan geçti galiba.

× Albüm fotoğraflarınızda hiç photoshop olmadığı iddianız da uzun süre konuşuldu... Nedir işin aslı?
E, yok çünkü! Kendini zayıf gösterebilirsin; inanılmaz bir ten ve vücudun varmış gibi de gösterebilirsin.  Ama insanlar sonuçta seni televizyonda, konserinde, imza gününde görüyor. Çok büyük farklar oluyor. O bana çok soğuk geliyor. Ama bazen öyle bir proje yaparsın ki ironik durman gerekir. Ben elektronik albüm yaptığımda yaptım bunları. Albümde açılışta dediğim samimiyeti, fotoğraflarda da yansıtmak istedik. Işık ve ortam çok güzeldi. Sadece çok az renk verildi. Çünkü baskıda renk değerinden kaybediyor. O yüzden biraz daha kırmızı basıldı o kadar.

ZATEN CENNETTEYİM
× Daha önce fotoshop kullanıyor muydunuz peki?
Evet. O photoshopların yardımıyla şu andaki vücuduma kavuştum. İnsan televizyon karşısında eksiklerini görüyor. 6-7 sene haftanın 7 günü spor yaptım. İyi bir vücuda ulaşmaktan öte şimdi sadece verdiği enerji için yapıyorum sporu. Spor hayatımın vazgeçilmez parçası.

× 'Enerji' kelimesini sık kullanıyorsunuz...
Çocukluğumdan beri kendime olan inancım yüksekti. İçimden gelen ses neyse yapar, karşılığını alırdım. Sonra yıllar sonra 'Secret' diye bir kitap çıktı mesela. 'Ben bunu uyguluyordum zaten' demeye başladım. Sonra enerji olayına kafa yordum. Enerji kontrolünü ayarlıyorum. Kendimi o yönde besliyorum. Hep yüksek tutuyorum. Bu biriktirdiğim enerjiyle işimi yapıyorum.

× Röportaj yayınlandığında 21 Aralık geride kalmış olacak; takılır mısınız böyle şeylere? 'Yarın son gün' deseler ne yapmak istersiniz?
Hayata zaten hep yarın ölecekmiş gibi bakıyorum. 21, 22, 23 Aralık hiç takılmam. Benim için hayatta olmak bir değer. Sevdiğim işi yapıyorum. Zaten bu dünyada değil, cennetteyim. Ölümden bir korkum yok. Yarın ölecekmiş gibi sahip çıkıyorum hayata. Zaman  önemli. Benim 2 saatim 200 bin dolardan daha değerli mesela. Zamanımın çalınmasını istemiyorum.
 

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı