Bir takım oyuncusu var, bir de takımın yıldızı. Lens, Vida, Negredo ile Adriano ve Pepe’nin performansına baktığınızda bu farkı daha iyi anlıyorsunuz. Bu saydığım oyuncuların ilk 3’ü takımın bir parçası olduğunda ve uyum sağladığında değer kazananlardan. Adriano ile Pepe ise ‘Takıma’ değer katıyor.
Hani gelip de kulübeye mahkum olanların ‘Uyum sorunu’ diye bir bahanesi var ya bunlarda o yok. İlk çıktıkları maçtan beri çizgileri aynı. Sakatlıktan dönmeleri veya oynadıkları mevkilerin değişmesi de onları etkilemiyor.
Burada Pepe’yi ayrı bir yere koymam gerekiyor. O sadece futbol olarak değil, ruh olarak da Beşiktaş’ı yukarıya çeken gerçek bir cengaver. Bıkmıyor, yılmıyor, sızlanmıyor, bütün enerjisini işine veriyor.
Tabii bir de Talisca… Brezilya Milli Takımı’na çağrılıp, bırakın 1 dakika olsun oynamayı, kadroya bile alınmadan geri dönüp, formunu korumak kolay değil. Ne kadar güçlü bir karakter olduğunu gösteriyor. Alanya maçında da dün akşam da takıma değer katan bir ‘Yıldız’ olduğunu gösterdi.
Beşiktaş’ın en büyük problemi performans dalgalanması. Şenol Hoca sezon başında, “Benim takımım yaşlı, geç form tutar” derken bu kadar geç kalacaklarını öngörmemişti sanırım. Dün gece şampiyonluğu gerçekten isteyen, bunun için samimi bir şekilde çaba gösteren bir Beşiktaş izledim. Tahmin ediyorum, Galatasaray derbisi de ligin düğümünü çözecektir.
Dünkü maçın bir başka konuşulması gereken yanı da Medel-Necip ikilisinin performansı. Bana göre ezber bozdular. Bu bölgede vazgeçilmez olduğunu düşünen oyunculara da mesaj verdiler.