Obradovic, Banvit maçında kaptan Melih Mahmutoğlu’na ufak bir tokat attı!
Ülkemize büyük gurur yaşatmış bir Başantrenöre yakıştıramadık, üzüldük.
Bir özür bekledik.
Ama yapılan açıklama, “Özrü kabahatinden büyük” babında.
Ne diyor Obra, “O tokat mücadelenin iyi gitmediği bir anda takımı uyandırmak ve kalan bölüm için ateşlemek adına verilmiş bir reaksiyondu. Bunu böyle değerlendirmek gerekir.” Bu cümleden şu sonuçlar çıkar:
1) Kazanmak için her yol mübahtır.
2) Şiddet benim bilgi ve tecrübemden daha çok işe yarar.
3) Beni model alan ‘Hoca’lar işler kötü gittiğinde mola alıp oyuncuları tokatlayabilirler. ‘Taktik maktik yok! Pata-küte..’
Sözlerinin devamı daha da skandal;
“Yaptığım hareket bir babanın çocuklarına yaklaşım biçimiyle aynı…” Bu cümlenin alt mesajlarını şöyle özetleyebiliriz;
1) Şiddet aile içi sorunların çözümünde doğru bir araçtır.
2) Babanın şiddeti meşrudur.
3) Toplumda ‘Baba’ misyonu yüklenmiş kişiler bu yola başvurabilir.
Ve devam ediyor hocamız;
“Kamuoyuna bu şekilde yansımış olmasını anlamlandırabilmiş değilim…”
Yapma ‘Baba!’
Asıl biz senin davranışını ve açıklamalarını ‘Anlamlandırabilmiş değiliz.!’
Şöyle bir açıklama daha mı zordu;
“Maçın atmosferiyle yaptığım davranış, bana da temsil ettiğim camiaya da yakışmadı. Kamuoyuna verdiğim bu görüntü nedeniyle pişmanım. Başta sporcum Melih Mahmutoğlu olmak üzere herkesten özür dilerim.”
Daha şık olmaz mıydı? Biz de o zaman;
1) ‘Baba’ların da hata yapabileceğini,
2) ‘Baba’ların hatalarını görebilecek erdem ve sağ duyuya sahip olduğunu,
3) ‘Baba’ların egolarıyla başa çıkabilecek ‘Kudretli’ kişiler olduğunu,
4) ‘Baba’ olmakla, sorunların nasıl çözüleceğini görüp sevinirdik.
“Yaptığım hareket bir babanın çocuklarına yaklaşım biçimiyle aynı…” sözünü reddediyorum. Ben o ‘Baba’lardan değilim.