İlk yarı adeta 'kayıp zaman' olarak oynandı. Mancini takımını üçlü savunma başlatıp dörtlü savunmaya dönerek Melo'yu orta sahaya, Umut ve Emre'yi kanatlara atarak Gaziantepspor'un yerleşik savunmasını bozmaya çalışsa da futbolcular bunu pratikte başaramadı.
Bunda rakip ceza sahası civarında top tutamamalarının yanı sıra orta sahada çok top kaybı yapmaları etkendi. Buna, defansif kanatlarının hücumda derinlik yaratamamasını da eklemeli! Eboue'nin memnuniyetsiz oyunu, Sabri'nin oynadığı kanata alışmaya çalışan görüntüsü, akıcı ve organize bir oyundan uzak kalmalarına neden oldu.
Gaziantepspor defans dörtlüsünün önündeki Medunjanin'in ötesindeki beş oyuncunun ortak özelliği, koşucular ve topla mesafe kat eden oyuncular olmasıydı. Topa hakim olmadan (bilinçli şekilde) koşan oyuncunun önüne pas veya topla rakibin üzerine giderek G.Saray ceza sahasına hızlı girmeyi denediler. Turgut Doğan çalımlarıyla, Serdar Özbayraktar da tek bir pozisyonda yaptığı koşuya gelen pasla, ceza sahasına girerek etkili oldu. Fakat onlar da karşılarında sanki rakip kale yokmuş gibi oynadı.
G.Saray coşkudan uzak oynuyor
İkinci devre Mancini, önce Emre-Amrabat ve sonra Umut-Salih değişiklikleri ile kanatlarında vidaları sıkma gereği duydu. Çünkü Gaziantep kanatlardan ikinci devrenin son on beş dakikasına kadar etkili geldi. Bu değişikliklerle Amrabat kontra çıkışlarda hareket getirdi, ama bitiriciliği her zamanki gibi iyi değildi. Salih hem sağ kanatta hem merkeze gelerek orta sahada dinamizm kazandırdı. Salih coşkulu oynadı, ama sorun şu ki; G.Saray onun hayalindeki coşkudan uzak oynuyor! Böyle olunca onun özverili oyunu da heba oldu. Eboue-Ceyhun değişikliği ile artık son on dakikayı uzun top oynadı.
G.Saray'ın bulduğu pozisyonları baskın bir oyun anlayışı sonucu değildi. Böyle olunca kopuk kopuk bir oyun ortaya çıktı.
Bu maç G.Saray açısından lige 'tutunmak ya da boş vermek' maçıydı. 90 dakikanın bazı bölümlerinde tutunacak kadar istekli, boş verecek kadar vurdumduymazlardı.
Bir gerçek daha var, dün Gaziantepspor'da iyi ki Traore yoktu! Tam onun maçı oldu. Onun olmaması G.Saray'ın şansıydı.