Üçüncü gole kadar tablo şuydu: Tabelayı kolay değiştiren, ancak oyunda zorlanan bir Galatasaray!.. Burak Yılmaz’ın hatayı affetmeyerek attığı üçüncü gol fişi çekti. Maç her açıdan Galatasaray adına kolaya dönüştü.
Akhisar maçında açık oyunda yeterince boş alan bulan Galatasaray, bu sefer karşısında birbirine yakın oynayan Konyaspor’u buldu. Konya ileri ucunda oynayan oyuncular, top Galatasaray defansından çıkarken, oyunu kanat beklerine yönlendirip Selçuk ve Melo’ya baskı yaptılar. Oyunu Sabri ve Telles üzerinden kurmaya zorladılar. Kanatları da kademeli kapattıkları için Galatasaray’ı etkisizleştirdiler.
Korner atışından Umut Bulut’un attığı gol, sıkışan oyunda “ilaç” gibi geldi! Selçuk’un oyunu kanat oyuncularına açarak oynadığı anlarda biraz daha rahatlamaya başlasalar da Konyaspor taktik disiplininden kopmadığı için oyunun içindeydi. Dün ilk yarıda Selçuk hücum kanatlarındaki Sneijder ve Emre’ye 7’şer pas attı. Bunlardan birinde Emre Çolak gelen ekstra pası, ekstra vuruşla gol yaparak tabelayı değiştirirken, Konyaspor’un direncini kırdı.
Konyaspor, duran top ve yetenek ile yediği iki golle artık dengesi bozulmuş bir takıma dönüştü. Rakibin hamlelerine ve hakemin kararlarına tahammülsüz hale geldiler.
Umut Bulut’u forvette kullanmadığı Prandelli döneminde, hücum merkezini Burak Yılmaz’la kullandıklarında bu bölgeye paslarla besleyemiyorlardı. Dün daha ilk yarıda Umut Bulut (14) ve Burak Yılmaz (11) arkadaşlarından toplamda yirmi beş pas aldılar. Bu bölgedeki etkinliği artan Galatasaray, oyunun hakimi olmadan skora daha rahat giden takıma dönüşmesindeki temel etkenlerden biriydi.
Dördüncü golde Selçuk İnan’ın bindirme yapan Sabri’yi görmesi, onun yaptığı ortayı Umut Bulut’un vuramadığı halde, ikinci forveti Burak Yılmaz’ın gole çevirmesi de bunun en güzel ispatıydı.
Dün maçın skoru ve oyunun şekli ne olursa olsun sabit kalan birşey vardı. Top rakibe geçtiğinde takım halinde topun arkasına geçerek oynadılar. Zor maçta, çok baskın oynamadıkları ilk yirmi dakikada bile kolay gol bulmalarını sağlayan da bu birlikte hareket etme duygusunun gelişmesiydi.