Donk’un stoper başlayıp, orta sahaya geçmesi ve maçı santrfor tamamlaması, sakatlıklarla oluşan kadro sığlığını anlatır. G.Saray eksiklerine rağmen elinden geleni yaptığı bir maç oynadı. Hatta sarı-kırmızılılar geride kalan dokuz haftada kazandıkları bazı maçlardan daha iyilerdi, ancak Malatyaspor’a güçleri yetmedi.
Maçı santrforda Donk ve Muğdat ile tamamladı Galatasaray. Donk’a uzun oynayıp, onun indirdiği toplarda ve Muğdat’ın hareketli oyunuyla etkili de oldular. Ancak bu Galatasaray’ı iyi bir Anadolu takımından hallice yapmaktan öteye gitmedi.
Sinan Gümüş’ün santrfor, Rodrigues’in sol açık, Mariano’nun sağ açık olduğu ilk altmış dakikada durum neydi? Malatyasporlu futbolcular 8 şut çekmiş, 2 isabet bulmuştu; Galatasaraylı futbolcular ise çektikleri 7 şutun hiçbirinde kaleyi tutturamamışlardı.
Malatyaspor kalecisi Farnolle çok iyi oynadı. Sinan Gümüş ve Donk’un neredeyse kale ağzında karşı karşıya pozisyonlarında iki kurtarışı vardı ki, maçın en kritik anlarıydı.
Geçen sezonun ilk on haftasında deplasmanlarda 5 gol yiyen Galatasaray, bu sezon aynı dönemde kalesinde 10 gol gördü. Üstelik geçen sezon 17 deplasman maçının, yedisinde kalesinde iki ve daha fazla gol görmüşlerdi. Bu sezon 5 deplasman maçının 3’ünde iki golden fazla yediler.
Elbette eksik oyuncular büyük sorun. Fakat Galatasaray’ın sezon başından bu yana takım savunmasında büyük sorunlarının bulunması, Malatyaspor maçının kaybedilmesinin temel sebebiydi.
Geçen sene rakip Galatasaray kalesine gelirken yorulurdu. İstanbul’da neredeyse gelemezdi bile. Ancak bu sezon günden güne eriyen takım savunması, Malatya’da şeffaf bir savunmaya dönüştü. On birinde savunmacı sayısı daha fazla olduğu halde!..
Galatasaray’ın tek yaratıcı oyuncusu Belhanda’nın sakatlığı sonrası, sahada sekiz savunmacı ve üç hücumcu kaldı. Fatih Terim, Belhanda’nın yerine Ahmet Çalık’ı stopere, Donk’u stoperden orta sahaya kaydırdı; bu hamleden kısa bir süre sonra savunma merkezinde yapılan hata gol yemelerine yol açtı. Belhanda yerine hücumcu bir oyuncu sahaya sürüp, Donk’u merkezde tutmak çok daha doğru olurdu.
Malatyaspor’u adım adım geliştiren Erol Bulut’u tebrik etmek gerekir.
Sessiz sedasız Türk futbolunda yıldızını parlatıyor. Transferle değil, güçlü bir oyun planı ile var olmanın sağlıklı olduğunu tüm ülkeye gösteriyor.