On dördüncü hafta başlıyor. Maçları izlerken yapılan ortalara siz de benim gibi takılıyor musunuz? “Hayır” dediğinizi varsayarak, benim takıntılı biri olmadığımı göstermek için “Orta Açma” konusunda Türkiye ligi ile Avrupa’nın en iyi beş ligine göz attım.
Orta demişken. Kastettiğim duran toplarda yapılan ortalar değil. Hareketli oyunda ceza sahasına kesilen toplardan bahsediyorum. İnanılmaz isabetsiz. Daha doğrusu verimsiz! Anlatayım.
Ortalamaya bakıldığında Almanya ve İspanya’da bizim ligden daha az orta yapılıyor. İtalya Avrupa’nın en çok orta yapılan ligi, geride kalan haftalarda bir takım ortalama 199 orta yapmış. Almanya en azı (152).
Fakat en isabetli orta yapılan lig de Almanya (%23). Bu konuda en kötüsü İngiltere (%18). Bu altı lig arasında biz beşinciyiz. İngiltere’den halliceyiz yani.
Avrupa’da en başarılı orta isabetine sahip takımı Eintracht Frankfurt, %28. Onlar da 14 gol atabilmiş. Demek isabetli orta yapmak ile gol üretkenliği arasında doğru orantı yok.
Sırasıyla liglerinde en çok orta yapan takımlar: Bayern Münih, Inter, Real Madrid, Caen, Beşiktaş, Tottenham. Bunların içinde liginde lider olan sadece Münih. Inter dışında hepsi ilk dört ve dışında.
Futbol olarak takdir edilen takımlara bakalım. Orta açarak mı oynuyorlar? Emery’nin Paris Saint German liginde 6’ıncı sırada, Guardiola’nın Manchester City’si 11’inci, Sarri’nin Napoli’si 18’inci. Valverde’nin Barcelona’sı İspanya’da orta yapan takımlar arasında sonuncu.
Türkiye’ye bakalım. En isabetli orta yapan Kasımpaşa lig 10’uncusu. En çok orta yapan Beşiktaş dördüncü. Futbolu ile takdir edilen Başakşehir ise 16’ıncı sırada. Orta ile oynamıyor. Lig lideri Galatasaray ligin en fazla orta yapan üçüncü takımı.
Şenol Güneş döneminde 13’üncü haftayı en az puanla geçen Beşiktaş bu sezon maç başına ortalama 19 orta yapıyor. Bu ortalamanın üzerine çıkarak oynadığı 6 maçın sadece 2’sini kazanabildi. Diğer dördünde berabere kaldı. Çarpıcı değil mi? Beşiktaş en az orta yaptığı maçta ise bu sezon bir maçta attığı en fazla gole ulaştı (Göztepe 1-3).
Orta yapmak ceza sahasına giriş şekillerinden biri. Sadece Beşiktaş’ın karnesi bile ceza sahasına orta yaparak girmenin verimliliği artırmadığını görmek için yeterli.
Üstelik Beşiktaş ligin orta kalitesi yüksek oyunculara sahip takımı. Bunu ligin en isabetli orta yapan ikinci takımı olmasından anlayabilirsiniz. Bir de ligde yetenekli oyuncusu kısıtlı olup orta ile topu uçararak oynayan takımları düşünün.
İzleyenlerin gözlerini kanatıyor!..
Kendi futbolcusunu ıslıklamak
Latovlevici ve Tarık Çamdal’ın taraftarlarınca ıslıklanması ne demek?
FUTBOLCUYA: Kendine çeki düzen ver.
TAKIMA: Olası başarısızlıkta hepinizi ıslıklarım dikkat et.
YÖNETİME: Bana bir daha kalitesiz futbolcu alma.
BANA: Artık senin bildiğin o eski taraftar yok.
Bi SUS KARDESiM!
-Fenerbahçe iki maç üst üste kazanıp zirveye göz kırptı. “Fenerbahçeliler mutlu mu?”
-Negredo ve Lens’in 7 gol attığı kupa maçını Beşiktaş 9-0 kazandı.
“Beşiktaş 9 gol atmalı mıydı?”
Tadını çıkarmak varken hep olumsuzluktan beslenen bu farklı olma çabasındaki sorular neden?
Bayatlamış yorumlar
Her “Yönetim hocanın arkasında” lafı geçtiğinde, “Aman arkasında durmasınlar ha” diyerek bunun hocanın kovulacağını işaret ettiği konusunda uyarmak.
Bir takımın aldığı galibiyetten sonra “Kazandı, ama bu maç yanıltmasın” deyip anı yaşamadan karamsarlık yaymak.
Dost musun düşman mı?
“Galatasaray dostu yorumcuların gündeminden teknik direktör değişikliği konusu düşmeli”
Dursun Özbek tam da bu ifadeyi kullandı.
“Şu teknik direktör gitmeli, bu teknik direktör gelmeli” üzerinden eleştiri yapanlara ben de karşıyım, … ama her teknik direktör değişikliği isteyen düşman mıdır? … ama eleştiriyi dost-düşman diye adlandırmak ne kadar sağlıklıdır?