G.SARAY'IN şansı bir hafta boyunca Eto’o krizi ile çalkalanan Antalyaspor ile oynamasıydı. İlk üç haftaki dinamik oyunundan eser yokken Antalyasporlular'ın tehlikeli iki atakta golleri çıkaran Muslera da ikinci şansıydı. Bu görüntüde ilk alan katederek gerçekleştirdikleri atakta garanti golcü Gomis iş başındaydı. Gomis ceza sahası içinde topla buluştuğu ilk pozisyonda güzel dokunuşla golü attı. Maç boyunca bu golün etkisiyle hücumda sadece kontrayı denediler. Bu Tudor’un strateji hatasıydı.
Tulum çıkardıkları üç haftada maç içinde hücum ederken dağınık görüntü vermişlerdi. Bu maçta saha içi dağılımında ve kademelerinde dengeli olmaları Galatasaray’ın tek artısı denebilir. Aslında üç hafta oynadıkları dağınık, ama enerjik oyunu ilk golden sonra oynayabilseler, maçı söküp alırlardı.
Attığı gollerle daha sezon başında kariyer rekoru kıran Tolga Ciğerci’nin sol kanatta oynaması, iyi sonuçlara karşın ısrar edilmemesi gereken bir tercih. Bu maçta iyice ortaya çıktı.
Takım içinde en çok aksayan, Feghouli sağlığına tam kavuştuğunda formayı ona verecek isim de Garry Rodrigues’di. Kopuk kopuk oynuyor ve uyumsuz. Koşularıyla topu taşıması insanların gözünü boyuyor olabilir. Sonuçlar iyi giderken bu eksikleri görüp giderirse Galatasaray oyununu geliştirebilir. Mariano gibi sağ çizginin tamamını kullanan bir oyuncusu varken, önünde onu oyuna sokabilecek bir oyuncuyu tercih etmek ilerleyen haftalar için daha doğru olacaktır.
Sallanan Galatasaray’ı kurtarışlarıyla oyunda tutan Muslera, takımı dirençli kılan ise Maicon’du. Galatasaray on birinin en iyi oyuncusuydu.
Antalyaspor zor bir deplasman. Buradan kötü oynadığın maçta bir puan alınca sevinebilirsin. Fakat dünkü gibi formda olmayan bir Antalyaspor karşısında elindeki üç puanın ikisini bırakmak, Galatasaray adına üzülecek bir durum!