Galatasaraylı futbolcular topu kanatlara taşıyıp merkezdeki Bursaspor kalabalığından kaçtı. İlk etkili yan ortadan da golü buldu. Golde Harun’un kesilen ilk ortayı bloklayamaması, sonrasında Ekong’un Gomis’e uzak savunma yapması hata kısmına yazar. Ancak Rodriguez’in şiddeti iyi ayarlanmış pası, Gomis’in topu öldürürcesine köşeye bıraktığı top da yetenek kısmına yazar.
Maça 0-0 için çıkan Bursaspor’un oyun planı bu golle yıkıldı. Geçen hafta Malatyaspor karşısında hiçbir varlık gösteremeyen, haftalardır kazanamayan Timsahlar’a İstanbul deplasmanı zaten zordu. Ekong’un kırmızı kartı sonrası havlu attılar.
Neredeyse her Galatasaray atağı tehlikeye dönüştü. Bu açıdan taktik analiz yapması zor bir maçtı.
Bir takımın iç saha sonuçları iyi, deplasman sonuçları kötü olabilir.
Fakat iç saha ile deplasman oyunları birbirinin bu kadar zıttı performans yakın tarihte rastlanan bir durum değil.
Haftaya Karabük deplasmanı var ki, Bursa karşısındaki oyunlarını oraya taşıyacak bir ortam olacak gibi görünüyor.
Gomis maçın yıldızıydı. Geçen haftaki görüntüsünü unutturmak istercesine daha bir istekliydi. Formu ile rakip savunmayı bayılttı.
Performansı tartışılan Muslera bu sezon en rahat maçını oynadı.
Defansı geri pas yapmasa kalede varlığı unutulacaktı.
Belhanda’nın orta sahaya gelişi ile oyun akıcılığı arttı. Geçen hafta Kasımpaşa deplasmanında nasıl önemli bir eksik olduğu bir kez daha görüldü.
Linnes ve Nagatomo zorluk seviyesi düşük bu maçta da fark yaratamadılar. Galatasaray adına eksi hanesine sadece bu yazılabilir.
Ancak Galatasaray’ın bireysellikten uzak, takım halinde yaptığı baskılarla kazandığı toplar ve bunları çok çabuk hücuma taşıması dün gecenin farklı skorundan daha değerli. O tabelayı oluşturan temel durum da buydu.