Avni Aker'de tıknefes geçen Ankaragücü maçları, son altı yıla (2009-10 hariç) denk gelir! Oysa 2000'lerin ilk yarısı Trabzonspor adına lig bahçesinde üçlük maçlar serisiydi.
Ankaragücü'nün şimdiki boynu bükük hali, maç öncesi yine öyle rahat bir galibiyet hayali kurdurdu Bordo-Mavililer'e Ziya Doğan 'İddialı geliyoruz' demiş, ne gam!
G.Saray'a karşı oynayan 11'den Ergin Keleş yerine Theo Weeks modifiyesi ile santrforsuz çıktı sahaya Ankaragücü. Bu modern bir 4-6-0'dan çok kalabalıkta kaptığın topu hızlı Tisdell ve Weeks'in önüne yuvarla oyunuydu.
Trabzonsporlu futbolcular ilk çeyrekte Burak Yılmaz'ı topla az buluşturup topun yönünü de hızlı değiştiremedi.
Böyle olunca Ziya Doğan'ın alan içinde adam adama savunmasını (sarmal defans) hareketsiz oyunla aşamadılar.
Ankaragücü'ne hakkını da vermek gerek! Beşiktaş ve G.Saray maçlarında eforla puan çıkarmayı denemişlerdi. Bu kez doğru pozisyon alıp ayağa paslarla rakip kaleye gittiler. İlk 5 maçta olmadığı kadar golü düşündüler. Buldular da.
VOLKAN ÇOK DÜŞTÜ
Trabzonspor ise golü yedikten sonra Volkan ve Adrian ile topu hızla rakip kaleye taşıyarak Ankaragücü'nün sarmal defansını arızaya uğrattı. Gol de böyle geldi.
Karşılıklı ilk iki gol arasındaki oyun için yapılacak şu tespit sanırım maçı da özetler. Ankaragücü'nde lider oyuncu yoktu. Trabzonspor'da da Volkan Şen yere çok düştü.
Ankaragücü'nde lider oyuncu olsa tempoyu kendileri ayarlayabilirlerdi. Trabzonspor'da Volkan Şen ayakta kalsa skora dönebilecek ataklar başlamadan bitmezdi. Volkan bunu stil olarak belirlemişse acilen terk etmeli.
Yere düşme demişken duran toplarda Ankaragücü ceza sahası içerisindeki Hürriyet-Burak Yılmaz eşleşmesinden penaltı kararı çıkmadıysa hakemin dikkat etmemesindendir.
Bu maçta Ankaragücü'nün hızlı, dikine ve alan kat eden pasları; sonraki haftalarda denk rakiplere karşı kendilerine puan olarak dönebilir.
Ligin en formda ayağına karşı yapabilecek bir şeyleri yoktu! Burak Yılmaz bir yıldız golü ile üç puanı hanelerine yazdırdı.