Çok uzakta küçük bir ülke varmış. Kışları dondurucu olan bu ülkede futbol çocukların rüyasına girmezmiş. Buzlar ülkesinde bu kadar az nüfustan yetenekli futbolcuyu bulamayız diye düşünmemiş o ülkeyi yönetenler. Karar vermişler. Önce çocukları yetiştirecek öğretmenler yetiştirmişler. Sonra her çocuğa ulaşmışlar. Bunu yaparken çocuklar yedi ay kıştan dolayı dışarıda üşüdükleri için futboldan uzak kalmasınlar diye buna uygun tesisler yapmışlar. Zor olmuş. Yılmamışlar. Vazgeçmemişler. Güçlü bir iradeyle hayallerinin peşinden koşmuşlar. El uzattıkları, eğittikleri o çocukları başka diyarlara göndermişler. Dünya standardındaki kalitede verdikleri eğitimlerini oralarda daha da geliştirsin istemişler. O çocuklardan biri Hollanda diyarında basına gol kralı tacı geçirdiğinde sevinmişler, ama gevşememişler. Sevinmişler ve sevkle çalısmaya devam etmisler. Yaptıkları alkıslanmaya baslamıs. Baska ülkelerdeki çocuklar onların neler yaptıklarını merak eder olmuş. Sonra bir peri çıkmış, onları Fransa’da Avrupa’nın dört gözle izlediği bir mekanda en iyi sekiz takımdan biri olmaları için sans iksirini üzerine bosaltmıs. Futbolda biraz bu da gerekliymiş. Onlar bunu başarmak için çok çalıştıkları ve belki de çoktan hakettikleri halde “Bize bunu dört yıl önce söyleseydiniz inanmazdık” demisler. Kibirlenmemisler. Kisileri öne çıkarmamıslar. Çocukların rüyasına futbolun girmediği günde yurt dışına çıkan ilk futbolcuları olan Arnor Gudjohnsen’in oğlu Eidur’u son maçlarında sahaya sürmüşler. Vefalı olduklarını göstermişler. Kalp kırmamış, herkesi mutlu edip birleştirmişler. Herkesin birbirine anlattığı bu masala sonra bir takım çıkıp sonlandırmış. Uzak ülkede yaşayan herkes o masalın sonunu merak etmiş. Masala son veren mavi formalılara öfkelenmiş. Onlarsa “Üzülmeyin” demişler biz mutluyuz. Onları buraya taşıyan, Arnor’un yıllarındakinden farklı olarak, kadrosunu tamamen ülkelerinin dışından getirdikleri meleklerin rengi beyaz formayı giyen oyuncularını alkışlamıslar. Masalın sonunu öğrenemedik. Fakat o uzak ülkedeki çocuklar bu gece rüyasında futbol görecek.
Onların masalını bitiren mavi formalılar ise korkutucu sekilde Löw’ün çocuklarının karsısına çıkacak. Bakalım onların hikayesi nasıl bitecek?