Advocaat oyuncularını o kadar durdurmaya odaklamıştı ki, ilk yarı Beşiktaş orta sahasındaki fırsatı umursamadı bile.
Beşiktaş Atiba’sız çıktığı iki maçta Tolgay’ın yanında Gökhan İnler ve Necip Uysal’ı tercih etmişti. Şenol Güneş derbide Başakşehir maçının ikinci yarısındaki ikiliyi (Oğuzhan-Tolgay) tercih etti.
Bu ikili top Beşiktaş’tayken gerekli isimler, fakat rakibe geçtiğinde koşulara cevap vermede ve pas arası yapmada sıkıntı yaşayabilecek oyuncular. İlk 20 dakikada Tolgay’ın biri avantaj nedeniyle devam ettirilen ik faulü de bunun sonucuydu. Ancak Advocaat orayı zorlamayı hiç düşünmedi. Savundu. Beşiktaş’ın en iyi yönü hücum. En iyi olduğu işi daha uzun süre yapmasına izin verdi. Sonucunda soyunma odasına gol yiyerek gittiler. Beşiktaş’a karşı oynayan takımlar için bu kaçınılmaz sondu.
Devreye yeni girince yaptığı Salih-Neustadter değişikliği, Ozan-İsmail değişikliği ile kendi planının yanlış olduğunu kabul etti. Yanlış on bir kurup doğru değişiklikler yaptı.
Quaresma ile maç boyu etkili oynayan Beşiktaş, Portekizli maçı kendi şovuna çevirmeye çalışmasa skoru erken çözebilecekken, Advocaat’ın bu değişiklikleriyle savunmasında hataya zorlandı. Tek tehlikeyi Emenike ile yakalasalar da daha fazla atak yaptılar.
Dün gazetede derbi analizinde söylemiştim. Derbiler en iyi senaristlerin bile aklına gelmeyen hikayeleri barındırır diye. Fenerbahçe’nin ilk yarı döküleceğini, ikinci yarı ayağa kalmaya çalışacağını, sarı lacivertli iki oyuncunun öfkesine yenileceğini, maçın bitmesine saniyeler kala maçın galibinin Beşiktaş olduğuna herkesin kanaat getirdiği anda Kjaer’in doldur boşalt ortasına Marcelo-Fabri ortak hatasıyla gol olacağını hangi çılgın yazabilirdi. Yazana da herkes güler geçerdi. Beşiktaş bu beraberlik sonrası önündeki kolay fikstürde rehavet ve stresle mücadele edecek.