Talisca özel bir yetenek. Yeşil çimlerin üzerinde 'gelincik' farkındalığı yaratıyor. Futbolu lirik bir şiir tadında, coşkuyla oynuyor. Bir balerin edasıyla, topla ahenk içinde dans ediyor. Ama sahneye Aboubakar, Necip girince ne uyak kalıyor, ne armoni…
Gomez'in yerini doldurması ümit edilen Aboubakar ise tam bir fiyasko. Topla, çarp, böl… Ne yaparsan yap Gomez çıkmaz. İyimserler, 'Adam olur!' diye bekleyedursun, ben aynı fikirde değilim. Golcülük yetenek kadar, zeka işidir… Şiddetten çok, zarafettir, sanattır gol vuruşu… Ömer Şişmanoğlu'ndan sıkı bir ders almasını öneririm.
Kötüleri sayarken Caner'i es geçmek haksızlık olur. Her geçen gün futbol yetenekleri geriliyor. İsmail Köybaşı olmaya soyunmuş. Yerli yersiz orta seçimleri, şişirme toplar… Savunması zaten evlere şenlik…
Şenol Güneş hala deneme-yanılma yöntemiyle doğru kadroyu oluşturmaya çalışıyor. Emin olduğu 4 kişi var. Fabricio, Atiba, Marcello ve Tosic… Beşinci kişi de Talisca olacak. Diğer altılı konusunda hala 'net' değil. "Ben size mecburum bilemezsiniz" edasında… İlk defa ben Güneş'i bir maçta 3 defa forvet bölgesinde sistem değişikliği yaparken gördüm. Araya araya buldu ama her zaman 'Göle maya' tutmaz.
Son sözüm Hüseyin Göçek'e… Hakemler geçen yıl kötüydü, bu sezon da devam ediyorlar. 'Prof'esyonelleri böyleyse vay futbolumuzun haline. Sadece ilk yarıda 4 kritik hata yaptı, skora etki etti. İlk dakikada Cenk'e, Mbiala'nın kalça darbesini Göçek'in üzerinde deneseniz, gözlerini hastanede açar. 'Devam' dedi. 25 metreden gelen topu Levent'in ceza sahası içinde kolla çevirmesini de 'süzemedi'.
Aynı şekilde Kayseri'nin 38'deki kontrasında Atiba rakibini indirdi, görmedi. Beck'in Nakoulma’nın ayağına basmasını da 'yanlış gördü', "Kendini attın" dedi. MHK bunlara 'ayar' versin.