Trabzonspor, büyük baskı kurduğu ilk 15 dakikanın dışında hep aynı görüntüyü verdi. Geriye düştüğünde de, beraberliği yakaladığında da değişmedi, o kadar sakindiler ki maç boyunca.
Sabırla pas yapıyorlar ama hızı artıran kimse yok. Rakip savunma sanki hiç yorulmuyor ve doğal olarak hep konsantreler. Dengelerini bozmak için mutlaka öne geçmeleri lazım ama son haftalarda bu konuda şanssız gidiyorlar doğrusu. Bazen geri pasla rakibe asist yapıyor, bazen kırmızı kart oyun planın bozuyor.
Dün de Aytemiz Alanyaspor karşısında bu kez kaleci kötü günündeydi.
Gol yedikten sonra da aynı tempoda oynadılar, golü de buldular ama takımı ateşleyecek, coşku verecek hareketler iyice azaldı Bordo-Mavililer'de.
Trabzonspor haftalardır sağ kanattan verim alamıyor. Önce Abdülkadir Ömür orada güçsüz kaldı, dün Alanya karşısında dayanıklı, Djaniny vardı o bölgede. Hem de tecrübeli Bruno Peres desteğiyle. Aslında geniş alan da buldular ama ilk yarı boyunca neredeyse bütün tercihleri hatalıydı bu ikilinin. Bütün yük Nwakaeme üzerinde halen.
Alışılagelmiş baskın futboldan, Bülent Korkmaz'la birlikte geçiş oyununa dönmüş Alanyaspor, az pas yaptı ama neredeyse hepsi etkili, rakibi oyundan düşüren paslardı.
Bordo-Mavililer'in sonlandıramadıkları ataklarda Borja-Emre-Davidson üçlüsü derslik hızlı paslarla rakip kaleye gittiler. Trabzonspor orta sahasının bu geçişlere önlem almada, çoğu kez yetersiz kaldı.
Ancak uzatmalarla birlikte son 22 dakikada 10 kişi oynayan rakibi karşısında bile, topu rakibe verip hızlı ataklardan sonuç almayı beklemeleri hiç gerçekçi değildi.
O bölümde topla oynama oranı yüzde 90'a 10 olabilir belki de! Geçen hafta 10 kişi kalınca yıkılmıştılar adeta, bu kez kırmız kartla ateşlendiler sanki!
Trabzonspor sol beke çekilen Abdülkadir Ömür'ün de desteğiyle Nwakaeme'nin çabası başta olmak üzere pekala galibiyet golünü bulabilirlerdi. Müthiş bir baskı kurdular ama liderlik şansını yine kullanamadılar.