Göztepe’nin ilk yarıda cesurca yaptığı hücum pres, Trabzonspor’da Sosa ve Burak başta olmak üzere Onazi, Abdülkadir, Yusuf; önemli ayakların kötü oluşu, Onur’un ikinci goldeki hali.
Son dakikalarda bordo-mavililerin olağanüstü çabasının sonuç vermemesi.. Dün kaybedilen 3 puanın bir tarafını böyle izah edebiliriz. Ya diğer ayrıntı:
Dünün önemli tartışması, Rodallega’nın yerine sakatlıktan yeni çıkan Burak Yılmaz’ın ilk 11’de başlamasıydı. Bir kez daha görüldü ki Burak daha çok kendi istatistikleri, Rodellega ise takım için oynuyor. Ya da şöyle değerlendirelim:
Tamam, Burak her yönüyle özel isim, ligin tartışmasız en iyi yerli golcüsü ama o varken sadece onun üzerine taktik hazırlanıyor Trabzonspor’da, takım geride bekleyip bu oyuncunun defans arkasına yapacağı koşulardan sonuç arıyor. (Belki de psikolojik; İlk yarıdaki gibi, Sosa, Onazi, Abdülkadir, kim topu alıyorsa markajda olsa bile topu Burak’a atmaya çalıştı.) Rodellaga oynadığında ise bu kez takım oyununa dönülüyor.
Bu oyuncunun yaptığı hücum pres de bundan önceki maçlardaki oyun üstünlüğünün önemli anahtarlarındandı.
Ünal Karaman’ın eline dün önemli bir fırsat geçti bence: İlk yarı kötü ve bir de penaltı kaçırdığı için moralsiz Burak’ı devre arasında oyundan çıkarsa ne olurdu? Bu takım içi adaleti sağlardı öncelikle.
Bir de Burak’la ilgili ‘dokunulmaz’ iddialarını çürütürdü.