3 hafta önce bıraktığımız yerden maç heyecanına başladık. Fenerbahçe için de renktaşı Ankaragücü için de dünkü karşılaşma her açıdan önemliydi. Nedeni, iki renktaşın aynı zamanda puandaş olması ve bir türlü tehlikeli bölgeden uzaklaşamamasıydı.
Fenerbahçe’ye gelirsek belki de son ayların en heyecanlı futbolunu sergiledi. Ancak bu heyecan içerisinde bireysel oyuncu kimliklerini sorguladığımda bu görünen güzel futbol karşısında alınan skor, Sarı-Lacivertli takıma yakışmadı.
Şimdi şöyle düşünebilirsiniz; “Hem güzel, heyecanlı futbol diyorsun, hem de alınan skor, oynanan futbolun hakkı değil diyorsun”. Evet, doğru... “Peki neden öyle?” derseniz, yanıtını vereyim. Eğer siz, Moses’i ve yedekten oyuna alınan Ayew’in hangi takımlardan, kaç maça çıkarak buraya transfer edildiğini sorgulamazsanız, bu bir sorundur. Şampiyonluğa oynayan rakiplerinizin gözden çıkardığı futbolcularla tabii ki zaman zaman etkili olursunuz. Bazen güzel görüntüler de verirsiniz ama sesi duyamazsınız!
Maçın ilk yarısında bir türlü istediğimiz düzeye gelemeyen, kumaşı kaliteli olan Mehmet Ekici’nin uzaktan şutlarında maçın adamı kaleci Altay’ı sık sık gördük. Bu arada 20 yaşındaki Altay’ı ilerleyen yıllarda 3 büyüklerde ve Milli Takım’da da göreceğimizden şüphem yok.
F.Bahçe’ye döndüğümüzde Moses’in boş kaleye atacağı golü ıska geçtiğine şahit olursak, Soldado ve Tolgay’ın gölge futboluna tanıklık edersek ve rakibin ilk yarı kaleyi tutan ilk şutu gol olursa bu da ayrıca bir sorundur. Isla ve Skrtel’in sanki Türk fi lmi seyredermiş gibi Boyd’un deparını izlemesini de hesaba katarsak, tabii ki bu güzel görünen futbolun skoru da bu olmaz!
Bu Ayew futbolcu mu, boksör mü anlamak mümkün değil! Sol bileği sarılı, sağ elinin de hem bileği hem eli hem de parmakları sarılıydı. Ringe çıkacak gibiydi.
İkinci yarı Ankaragücü’nün istekli futboluna, renktaşı Fenerbahçe de eşlik ettiğinde, hız ve tempoyu bulduk. Fenerbahçe’de sonradan oyuna alınan Valbuena, mutlaka o kanatta Hasan Ali’yle arkalı önlü oynamalı. Hasan Ali hem ofansif hem de defansif olarak sahanın en iyisiydi. Bu sene ligde ikinci golünü attı. Yani ligde 1 golü bulunan forvet Slimani’nin 2 katına çıktı! Fenerbahçe Moses, Mehmet Topal ve Soldado’yla birçok pozisyonu rakibine teslim ederken, son vuruşlarda bu kadar beceriksiz bir futbolcu topluluğunun en güzel görüntülerinden birini sergiledi! İşte bundan dolayıdır ki oynanan futbola evet ama F.Bahçe formasını giyenlerin bu kadar kötü ve kalitesiz son vuruşlara sahip olmasına hayır.
Maçın hakkı ikinci yarı dahil, beraberlik diyebiliriz. Ancak şans faktörü iki taraftan birine gülseydi, o renkler tabii ki Sarı-Lacivert olacaktı. Ama hangi takımın onu bilemiyorum! Mehmet Ekici gibi kaliteli bir futbolcunun rakibiyle lüzumsuz dalaşması ve G.Saray derbisinde cezalı olmasının sorumsuzluğunu sorgulamak da herhalde Fenerbahçe Teknik Heyeti’nin işi olsa gerek.