Hiç hesapta yokken Pereira, teknik direktör olarak Fenerbahçe'ye geldi. Yine hiç hesapta olmayan üçlü defans oyun taktiği olarak benimsendi. Tabii hiç hesapta olmayan Tisserand, Serdar, Gustavo, Zajc gibi futoblcular ilk 11'de yer buldu. Hesapta olanların çoğu ya gönderildi ya da kadro dışı bırakıldı. Bazıları da nedendir bilinmez sakatlıklar nedeniyle kadroda yer almadı.
Dünkü ilk 11'e baktığımızda Fenerbahçe'ye pek de yakışmayan Samuel Osayi kanatta, yanında Sosa ve Gustavo, sol kanatta da Novak dörtlüsüyle Pereira 3-4-3 taktiğiyle Helsinki karşısında denemeye çalıştı. Çalıştı diyorum da bu 3'lü defans böyle zayıf takımlara karşı bekli sırıtmayabilir ama güçlü rakiplere karşı bu 3'ünü birbiriyle kafa kafaya çarpıştırırlar. Takımda 'En iyi' dediğimiz İrfan Can'ın daha sonra da Novak'ın hiç bir darbe almadan arka adaleleri çekti. Sakatlar kervanına katılan bu oyuncuların hesabını bence Pereira ve 6 kişilik çok bilen ekibi vermelidir. Nedeni ise bu futbolcuları iyi tanımayıp, antrenman dozajını ayarlamamalarıdır.
Hesapta olmayan bu sakatlıklar sonucunda 20 yaşındaki Muhammed'in ve ondan da genç olan Arda'nın sahaya sürülmesi mecburiyetten olsa da bizleri heyecanlandırıp, neşelendirdi. Muhammed'in özgüvenli vurmuş olduğu şutun gol olması da Fenerbahçe'nin geleceği adına güzel bir görüntüdür.
Anlamadığım en önemli konu da 4 gün önce takım kaptanı Mesut Özil'di. Merak ediyorum ne oldu da kaptanlık pazubandı Gustavo'ya verildi. Bu konu bence Mesut'un zaten isteksiz futbolunu olumsuz etkileyecektir.