23’üncü haftanın son maçı İstanbul derbisiyle kapanacaktı. 39 puanla ligin üçüncü sırasındaki şampiyonluğa oynayan Beşiktaş, evinde GALİBİYET istiyordu. 24 puanlı averajla sondan dördüncü sırada kümede kalma stresinden kurtulmak için Fenerbahçe de GALİBİYET’e şiddetle ihtiyacı olan taraftı. Beşiktaş, Burak’la 18’inci saniyede kaleyi yokladı. Çektiği şut Volkan’ın ellerinde erirken, Fenerbahçe’nin 45+5 eşittir 50 dakika içinde iki şutu vardı ki, onlar da rakibin ayağından kornere çıktı. Yani kaleyi tutan bir tek şutu bile yoktu. Maçın onuncu dakikasında futbol sahalarımızda görmediğimiz veya görmediğim bir pozisyona şahit oldum. Rakip stoper Vida ceza sahası içerisinde topu göğsüyle kontrol edip, asist yaptı. Golü atan ise rakibin sağ beki Gökhan Gönül. Bu iki defans futbolcusunun yanında ne enteresan ki Fenerbahçe’den bir tek defans oyuncusu yok. O zaman adama sormazlar mı, bu dörtlü ve ön liberolar ne iş yapar? Esasında adama değil, Fransız’a sormak lazım. Küçük takımlarda büyük futbolcu zannedilen kişileri transfer ederken, Fenerbahçe gibi büyük takımda işte bu vasıfsız adamlarla bu hale düşersin. Hasan Ali’nin golden altı dakika sonra, top diye Gökhan Gönül’e tekmesi penaltıyla sonuçlanınca, golcü skoru 2-0 yaptı ve takımını rahatlattı. Fenerbahçe ise daha bir strese girdi. Zaten Sarı-Lacivertli ilk 11, ilk yarının 5-10 dakikası dışında çubuklu gibi değil, sahada çubuksuz gibi futbol sergilediler. İlk yarı Ersun Yanal, ‘Aman böyle bitsin’ derken Sadık’ın selamlayarak Japon Kagawa’ya verdiği pasla başlayan ve Burak’la 3-0’ı noktalayan pozisyonda, gözlerim Fenerbahçe’nin defans futbolcularını aradı. Ancak maalesef hiç birini bulamadı. İlk yarı sahada futbol resitali veren Beşiktaş’a karşı, Fenerbahçe belki de tarihine rezil bir futbolu yazdıracaktı. Ancak Ersun Yanal’ın Moses-Ayew, Isla-Valbuena değişikliğiyle Dirar’ı defansa çekip, önünde Valbuena’yı oynatmasıyla kaybedecek bir şeyi olmayanların ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi. Nitekim görüntüler değişmiş, bu sefer ikinci 45 dakikada Fenerbahçe resital sunarken, Beşiktaş evinde panik havasına bürünmüştü. 5-6 dakikalık aralarla Fenerbahçe 3 gol atarak hem rakip futbolcuları durdurmuş hem de seyircisinin sesini kesen bir futbol sergilemişti. Daha önemlisi ise ilk yarıdaki kötü futbola paralel, yenilen gollerde büyük hataları olan Sadık ve Hasan’ın Fenerbahçe’nin ikinci ve üçüncü gollerini atmasıydı. Bu tarihe geçen skorun unutulmazları oldular.