Hollanda Ligi'nde lider Feyenoord, 36 puan, ikinci averajla Ajax, üçüncü PSV'nin ise 30 puanı var. Feyenoord, 15 maçta 40 gol atmış, 11 gol yemiş. İnanılır gibi değil. Dün akşam ki maçı seyrettikten sonra Hollanda futbolunun neden bittiğini ve Avrupa Şampiyonası gruplarında bizim altımızda kaldığını daha iyi anladım.
Rotterdam'daki maç 93 dakika değil de; sabaha kadar oynanmış olsaydı, bu Feyenoord ne doğru dürüst gol atabilir, ne de F.Bahçe'yi yenebilirdi. Advocaat'ın her geçen hafta takımın üzerindeki etkinliği hem kondisyon olarak hem de oyun disiplini açısından kendisini göstermeye devam ediyor. Lens'in hareketli ve istekli futboluyla rakibin üstüne giden, Sow'un hem defans hem ofans olarak bitmek bilmeyen enerjisine aynı görüntüler içerisinde Alper de katılınca maça ağırlığını koyan taraf, ilk dakikadan son dakikaya kadar F.Bahçe oluyordu.
Kaleci Volkan'ın eline gelen birkaç topun dışında pek tehlike yaratamayan Hollanda Ligi'nin lideri, F.Bahçe defansının kanat adamları Şener ve Hasan Ali'yle birlikte rakibin üstüne gidiyor ve birçok atakta Van Persie'nin nedense dün akşamki hayalet futboluyla takımın 10 kişi bırakması sonucu takım gol pozisyonuna giremiyordu. Alper'in Lens'in uzaktan çekmiş olduğu şutlar ve Kjaer'ın kafası eğer ağlarla buluşmuş olsaydı, ilk yarı soyunma odasına F.Bahçe farklı bir skorla girecekti.
Dakikalar 22'yi gösterirken, Şener'in ortasında Alper topu aşırtmış ancak rakibine giden topu Karsdorp, (Arkadaş Karslı mı?) Sow'a öyle bir asist yaptı ki; bu futbolcu da röveşata modasını devam ettirerek, yine seyirciyi ayağa kaldıracak golü atıyordu. İlk yarının son dakikalarında Vilhena'nın sert plasesi direkten dönmese rakibin F.Bahçe seyircisine 'Eyvah' dedirtecek bir tek pozisyonu yoktu. Dedim ya; birkaç cılız şut, Volkan'ın ellerinde erirken, defanstaki stoperler Kjaer ve Skrtel, hem havadan hem de yerden rakiplerine nefes aldırmazken, (Onların da nefes alacak hali yoktu ya) ön libero Mehmet ve Josef ikilisi orta saha ile defans arasındaki klasik altın köprüyü parlatırken, rakibe karşı ağırlıklarına koyan futbolcular oldular.
Advocaat ve futbolcuları, adlarını son 32'ye yazdırdığı için tebrik ederim.