Fikstüre ve takımların performanslarına bakınca dün geceki maç uzun sürecek 3 puanlı bir serinin ilk maçı gibi görünüyordu. Fatih Hoca’nın 11 tercihini gördüğümde, dinamik bir orta sahayla topu ileri taşıyan, rakibin basmasına izin vermeyen bir takım planlamış diye düşündüm. Geçen hafta kaptan olarak çıkardığı Belhanda’nın sakatlığı, Emre Akbaba’nın henüz beklenen seviyeye ulaşamamasının da bunda büyük etkisi vardı kuşkusuz
Ancak maç başlayınca kağıt üzeri hesaplar yine bozuldu. lk yarıda topa sahip olan takım Galatasaray gibi gözükse de kontrataklarla pozisyon bulan Ankara ekibiydi, orta sahadaki dinamizm de öyle Hoca’nın öngördüğü dinamiklikte değildi.
Gözüm bir yandan maçta, bir yandan da yedekler listesindeydi. Acaba Babel’in yerine kim girebilir, Ömer Bayram’ın pozisyonu nasıl değişir, Emre Kılınç’ı daha efektif nasıl kullanabilir diye düşünürken Galatasaray maç başından beri görmediğimiz bir organizasyonla golü buldu. Üstelik tüm çalışkanlığına rağmen getirip getirip bir türlü ceza sahasına tehlikeli bir orta yapamayan Saracchi’nin sürüklediği atak ve yerine sezon başından beri isim baktığım Babel’in vuruşuyla. Bu vuruşun Galatasaray’ın kaleyi bulan ilk şutu olması da ilk yarıya ilişkin not edilmesi gereken bir detaydı.
Eminim gole rağmen Fatih Hoca soyunma odasına memnun gitmedi, ikinci yarıya değişiklikle başlamasa da ilk müdahalesini 55. dakikada yapması da bunun kanıtı gibiydi.
Diagne oyundan çıkarken Babel ileri uca, Arda Turan da sola geçti. Değişiklik sonrası yaşanan hareketlilik fazla uzun sürmedi, top bir türlü ileri gitmiyordu. Sakatlıklar müdahale hamlelerini sınırlasa da Terim, Alanya maçında kadroya almadığı, Erzurum’a götürmediği Feghouli’yi sahaya sürmek zorunda kaldı. O da oyuna girdikten hemen sonra Arda’nın al da at dediği topu rakibe isabetleyince ikinci yarının Galatasaray adına en net pozisyonu harcanmış oldu.
Sarı Kırmızılılar sanırım bu yıl, en azından devre arasına kadar gümbür gümbür bir futbol izlemeye hasret kalacak, alınan 3 puanlarla teselli bulacak.
Ankaragücü’ne gelince… 4 maçta 1 puan almalarına rağmen dirençli bir futbol ortaya koydular. Biraz daha sakin olsalar stanbul’dan puanla dönebilirlerdi.