"Nerede kalmıştık" tweetinin üzerinden 4, "Biz adı geçenlerle rakip bile değiliz" videosunun üzerinden de 2.5 yıl geçti!
Elde 2 Süper Lig şampiyonluğu, 1 TFF Süper Kupa, 1 Türkiye Kupası başarısı var...
Dün Fatih Terim, sosyal medyadan bir kez daha paylaşım yaptı... Özetle, "Bir proje için yola çıktım, yönetim de bu proje için bana söz verdi... Başarılı olacağıma inanıyorum, bana güvenin... Başarısız olursam da gereğini yaparım" diyor.
Üstteki iki paylaşımın verdiği duygu ile son paylaşımın içerdiği duygu arasında dağlar kadar fark var!
Peki Terim'e bugün bu tweeti attıran tablo ne?
Sadece bu sezon 25 milyon euro harcayarak 11 yeni futbolcu transfer etmiş, PSV'den yenilen 7 golle Şampiyonlar Ligi'ne kalamamış, iki büyük derbi dahil 6 maçı kaybetmiş, liderin 19 puan gerisinde, Türkiye Kupası'ndan alt ligin düşme hattındaki takımı tarafından elenmiş, neredeyse üst üste 3 maç aynı 11'le sahaya çıkamamış, ortada oyun tarzı olmayan, B planı bulunmayan, umut vermeyen bir takım var!
Elbette lige nasıl yansımadığı tartışma konusu olsa da UEFA Avrupa Ligi'ndeki başarıyı ayrı tutmak lazım... Zaten bugün Fatih Hoca'ya istifa mektubu yerine bu mesajı yazdıran güç de o!
Hoca'nın ortaya koyduğu vizyon önemli, ama yapabileceği konusunda kuşkular eskisinden çok daha fazla... 14 yıl şampiyonluk hasreti çekmiş bir camia için, "Devre arasına kadar zaman verin", "3 yıl sabredin" sözleri bu yüzden zül geliyor.
Sportif olarak kendini tekrar eden bir hoca, iş ilişkisi konusunda da, "tek adam" rolüne soyunmuş bir isim var artık karşımızda... Haziranda seçim vaadi olduğu yönetimle bugün bu noktaya gelmiş olmasının başka izahı yok.
En basitinden, "Hocam teknik ekibi güçlendirelim" teklifini bile "kendine müdahale" olarak algılaması anlaşılabilir mi? Sahadaki kadar saha kenarındaki zafiyeti görmemek için kör olmak gerek!
Yönetim açısından ise, Fatih Terim bugün 'feda edilebilir' bir isim gibi görülüyor sanırım. Henüz 6-7 aylık ömrü olan yönetim, mevcut hoşnutsuzluğun devam etmesi halinde mart sonunda olağanüstü bir seçimle sınanabilir. Ama olası bir değişimin camiada "kan değişimi" olarak algılanacağı ve bu sürenin uzayacağı fikrine ikna edilmiş de olabilirler!
Yoksa beklenen, Fatih Hoca'nın mesajında iki kez tekrarlama ihtiyacı duyduğu "Yönetimin desteğiyle" başlatılan bu vizyona sahip çıkmaları ve dedikodulara Hoca'dan önce cevap vermeleridir.
Geçen sezon Mustafa Cengiz yönetimiyle yaşadığı gerilim bir şampiyonluğa mal olmuştu, umarım bu gerilim eldeki tek hedef olan Avrupa macerasına mal olmaz...