Ateşten gömlek bir maç… Özellikle Fenerbahçe için. Kaybederse şampiyonluk yarışına büyük oranda havlu atacak, beraberlikte bile son 8 haftaya umutları küllenmiş şekilde girecek….
Bu ortamda Fenerbahçe’nin stresli, Galatasaray’ın daha aklı başında olmasını beklersiniz. Ama tam tersine ilk 10 dakikada tarihsel sürecin etkisinde ve psikolojik faktörlerin baskısı altında kalan Galatasaray çok hata yaptı. Yine de Fenerbahçe hücum elemanlarının coşkusu ‘Kuru gürültüden’ ibaretti. Öyle ki 15. dakikada maçın ilk isabetsiz şutunu Gomis attı. Yani bırakın golü, kaleyi tutan bir şut bile yoktu.
İlk yarıda risk almak istemeyen ama bolca hata yapan Galatasaray’ın kalesinde golü görmemesi Fenerbahçe’nin beceriksizliğinden kaynaklıydı.
İkinci yarıda oyunda beklenen kopuşlar ve üst üste pozisyonlar gelmeye başladı. Bu dakikalarda kazanmaya daha çok ihtiyacı olan Aykut Kocaman’dan ‘Çift forvet’ hamlesi bekledim. Ama o Fernandao’yu oyuna alırken, Soldado’yu çıkartmayı uygun gördü.
Bana göre yerinde bir hamle değildi. Eğer bunu maçı tribünden izleyen Alex de Souza’nın o ‘Çift forvetli tişörtüne takıldığı için’ yaptıysa, büyük hata. Çünkü beraberliğin kaybetmekten fazla bir anlam taşımadığı bir maçtı bu.
Şu an ikili averaj eşit ancak genel averajda 14 gol önde olan Galatasaray’ın rakibinden ‘7 puan önde’ olduğunu söylemek daha isabetli.
Gelelim hakem Bülent Yıldırım’a,
9. dakikada Feghouli’nin ceza sahasında Roman’ın omuzlarına basıp, yükselmesini engellemesi tartışmaya açık bir pozisyondu. Aynı şekilde Fernando’nun, Giuliano’ya yaptığı hareket de ‘Sarı mı kırmızı mı?’ diye bizi kararsızlığa düşürdü.
Yine Rodrigues’in önce Şener, sonra Mehmet Topal’ın elinden seken ortası, Souza’ya verilmeyen sarı kart da muğlak kararlardı. Hakemin ‘Tartışmasız’ tek yanlış kararı Serdar Aziz’in, Soldado’yu düşürdüğü pozisyona penaltı vermemesiydi. Serdar Aziz’inki ceza sahasında boşa kaçmaya çalışan Soldado’yu tutup, yere indirmesi ikili mücadele olarak değerlendirilemez.
Fenerbahçe, Kadıköy’den bir ‘Sevinilecek beraberlik’ daha çıkarttı.