Orta sahada ikili mücadele sırasında,
Top siyahlı oyuncuda,
Beyazlı oyuncu da yerde kaldı.
Devam eden oyunda
Siyahlı oyuncu bir arkadaşıyla verkaç yaptıktan sonra topu
Sol çizgiye aktardı.
Çizgideki oyuncu önündeki rakibini vücut çalımıyla geçtikten sonra ortaladı,
Kale önünde oluşan karambolde top ağlara gitti.
Hakem santrayı gösterdi.
Gol sonrası, ‘Ben buyum’ diye antrenöre koşmalar,
Sevinç yumakları falan.
Tam santra olacak,
Kulaklığına ne dedilerse artık,
Hakem düdük çalıp,
İki eliyle havada kare çizerek,
Kamera odasına koştu.
Döndüğünde golü iptal etmişti.
Hadi bakalım. Buyurun cenaze namazına.
Anlattıklarım hayal ürünü değil ha,
Geçen gün televizyonda seyrettim,
İptal yargısına sebep de
Yazının en başındaki beyazlı oyuncunun yerde kalması.
Direk basıyor bileğine siyahlı.
Bence hakemin yanlıştan dönüp, doğruyu uygulaması mükemmel iş.
Lakin mevzubahis hareketten,
En az 5-6 pozisyon,
Nereden baksan 1 dakika geçtikten sonra,
Kaç hakem VAR’a koşar.
Biliyorsunuz,
Hakem kararını verdikten sonra,
Futbolcu isyanları,
Yan hakem uyarıları,
Kamera odası ikazları,
“Hava.”
Başını iki yana sallayıp,
“Hayır! Verdiğim karar doğrudur” derse,
VAR falan YOK.
Ancak ön yargısı ve peşin hükmü yoksa hakemin,
‘Acaba yanlış mı gördüm, muallaktayım’
Naifliğine soyunursa,
Futbol alemi yırttı.
Kafamdaki soru şu;
Atıyorum, hakem penaltıyı verdi.
Topçular itiraz etti,
Kamera odasından ikaz geldi,
‘Hocam istersen gel bir seyret, verdiğin penaltı yanlış gibi geliyor bize…’
Hakem inat etti.
“Gelmem.
Verdiğim karar doğrudur.”
Maç geçti,
Akşam yorumlar ve tekrarlarda,
Hakemin haksız karar verdiği belgelendi.
O kamera odasındaki gözlemci hakemler,
Çıkıp televizyona,
“Biz o kadar dedik yanlışsın diye ama bizi dinlemedi” diyecekler mi?!
Derlerse eğer,
VAR, niye var denilip,
O inatçı veya eyyamcı hakeme,
Ceza-i işlem uygulanacak mı?
Yoksa yine bir elin nesi var,
İki elinde mi ‘Nesi var?!’ şarkısını terennüm edeceğiz.
YEDİRMEYİZ
Piyasada o kadar bilgi
kirliliği
Ve yanlı haber yapan
hesaplar,
Ve spor moderatörlüğü var ki,
Uzak durmaya çalıştıkça
Elinin altına ilişiveriyor.
Geçtiğimiz hafta bir
tanesinin,
Fenerbahçe’nin yeni hocası Cocu’yu öne alarak,
Antrenörü olduğu
takımlarda,
Şenol Güneş ve Fatih
Terim’den çok fazla oyuncu sattırarak,
Kulübüne katkı sağladığını
cilalayarak anlattığına şahit oldum.
Burada hedef Şenol Güneş.
Zira, Türkiye’de bu alanda en yüksek katkı onda.
O yüzden Şenol Hoca’yı ikinci sırada göstermek adına böyle bir yol çiziliyor.
Bu yandan yandan, yanlı
haberler çoğaldı.
Ve o yüzden iki kelam etmek istedim.
Peki spor kamuoyu böyle
yanlı,
Ve algoritması yüksek haberlerle mi aydınlanmalı.
Bu mudur habercilik?
Kalkıp,
‘Şenol Hoca 35 futbolcu, 114 milyon;
Fatih Terim 20 futbolcu 38.7 milyon,
Ertuğrul Sağlam 44 milyon,
Abdullah Avcı 7 futbolcu 19.5 milyon TL ile
Ülkemize ve kulüplerine katkı sağlamıştır,
Bu arada aramıza yeni katılan,
Fenerbahçe’nin yeni hocası Cocu da
Bu alanda bayağı maharetli’ deyip….
Yok! Yok!
Size Şenol Hoca’yı
yedirmeyeceğiz kardeşim.