Beşiktaş’ın çocuğu damgasını yedikten sonra,
Değişen,
Adeta ben Beşiktaşlı değilim dercesine,
Düdük çalan,
Ve bu mimvalde aşırı tepki çeken Fırat Aydınus...
Başka hakem yokmuş gibi ve ısrarla neden bu maça verildi.
F.Bahçe’nin hatta Rize’nin bile 12 puanı varken,
Beşiktaş’ın 12 puanı neden bu kadar göklere çıkarıldı.
F.Bahçe gibi şu sıralar reklama en çok ihtiyacı olan ekip sus pusken,
Beşiktaş neden hep ön planlanda yer aldı.
Baskıyı yemesine,
Özgüveninin ve egosunun şişmesine neden izin verildi.
2003’ün yılındaki şampiyonluk derbisinde İnönü Stadı koltuk kapasitesi 21 bin 500.
Bu maçta 4 bin üzerinde emniyet mensubu görev almış.
Buna karşın 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı’nda biletlerin tamamı satılmış ve insanlar maça davet edilmişse,
Neden 80 bin kişiye orantılı polisiye tedbir alınmadı.
Bunu kulüp mü talep etmedi,
Yoksa yeni yasa mı böyle diyor?
Sezon başında yapılan toplantılarda e-bilet uygulamasına geçileceği söylenmiş,
Hatta birkaç stat da pilot bölge olarak vurgulanmıştı.
5. hafta geride kalmasına rağmen neden hala uygulamaya geçilmedi?
Yönetimlerin mi işine gelmiyor,
Yoksa mevzuat mı yetişmedi?
2013 yılı itibari ile UEFA’nın ülke federasyonları aracılığıyla kulüplere yolladığı talimatname var.
İvedilikle taraftardan sorumlu yönetici istiyorlar.
Bu madde özellikle şart koşulmuş.
Kulüpler bu taraftardan sorumlu yönetciyi seçip federasyona bildirmişler midir?
Yoksa yöneticiler ‘Aman taraftar mı benden uzak olsun mu’ demişlerdir?
Sorunu bulup sorumluluk almak bu kadar zor mudur?
Televizyoncular neden hep bana Beşiktaş’ın siyahında mikrofon uzatmaya kalkarlar.
İlle de birşey sorarlar.
Beşiktaş’ın hiç beyazı yok mudur?
Çıkıp rahat rahat iki kelam etsek fena mı olur.
Sorular benimdir.
Cevaplar anonim olsa bile kafidir.
Spor kamuoyuna hürmetlerimle...