Cuma günü 85’te Galatasaray’ın
Cumartesi ise 87’de Fenerbahçe’nin attığı galibiyet golleri
Beşiktaş’ın üzerindeki baskıyı iyice artırmıştı.
Rahatlama seansları
Maç sabahı kahvaltı gezileri
Hep baskıyı kırma amaçlıydı.
Maç saati taraftarının desteğini de arkasına alacağı hesap edilerek
Bence doğru da düşünülmüştü.
Kırılgan olan takım yapımız böyle motive oluyordu ancak.
Hele maçtan önce Kalp Vakfı’nın
10-15 elemanıyla ufak maketler üzerinden
Kalp masajının nasıl yapıldığını göstermesi
Heyecanlı bir maça başlayacağımızın işaretiydi sanki
‘Kalbi olanlara acil servis kapısı’ görüntüsü oluşmuştu istemeden.
************
Gaziantep ilk 3 dakikayı 3 kornerle geçtiğinde
Beşiktaş’a tek frikik yetmişti.
Hani 5 dakikada Beşiktaş derler ya! Öyle…
Sosa 5. dakikada topu öyle bir yere bıraktı ki
Ne örümcek ağı bıraktı köşede
Ne de akrep yuvası!
Sonra akıl almaz goller kaçırdı Beşiktaş
Demba’yla, Sosa’yla, Gökhan’la
3’e 2 yakaladığımız en az 4 pozisyon var.
Atamadık.
Sonra devreye futbolun altın kuralı girdi
‘Atamayana atarlar.’
Hem de düşe kalka, ite yıkıla…
Gol yiyeceğiz ya, yedik!
56 ile 60 arası öyle bir 4 dakika yaşadık ki
Bu satırlarda yazabilmem mümkün değil
Böyle bir abluka
Böyle bir saldırı şekli görmedim ben
Direkten dönen toplar
Kaleciyle karşı karşıyalar
Topa dokunamamalar
Olmayınca olmuyordu işte.
Top çizgiyi geçmemeye yemin etmişti sanki.
Bu maçın böyle berabere biteceğini rüyamda görsem inanmazdım.