Bursa-Fener maçını seyrediyoruz.
Dakika 32
Yayıncı kuruluş topla oynama istatistikleri
veriyor.
Biri yüzde 54,
Diğeri yüzde 46.
Yalnız bir konuyu eksik yapıyor yayıncı kuruluş!
Bu ekranlara yansıyan istatistik bölümüne
Hakemler için de hane açmak lazım.
Onu yapmıyor.
"Hakemin düdük çalma sayısı" mesela
Ya da yüzdesi.
Hakem Halil Bey
Sahadaki her hangi futbolcu ayağının
Topa değme sayısından fazla
Düdük çalmadıysa ben bir şey bilmiyorum.
"Neredeyse nefes alıyorsunuz" diye
bile düdük çalacaktı,
Halil Umut Meler.
"Aldığım her nefeste seni düşünüyorum"
derler ya.
O da öyle.
Aldığı her nefeste düdük çaldı.
Pes vallahi!
Sevgili basın mensupları
***
Temsilciler,
Gözlemciler,
Federasyon yetkilileri
Ve futbol ulemaları.
Futbol sahalarında ve tribünlerinde
istemediğimiz
Size uymayan
Hafi f meşrep bir şey gördüğü-
nüz zaman
Soluğu hemen İngiltere’de alı-
yorsunuz.
İngiltere’den örnekler verip
"Bak adam bağırabiliyor mu
bir daha!",
"Bak sistemi çözmüşler.",
"Oradaki gibi cezalar caydırı-
cı olacak" deyip,
Bunların da Türkiye’de uygulanmasını
istersiniz.
Sanki coğrafi ,
Tarihi,
Kültürel,
Ve ekonomik bağımız varmış gibi.
Yani anlayacağınız
Yanlış konulara yanlış örnekler
verilir hep,
Halbuki doğru örnek gözlerinin önündedir.
Ve bazen de zamanında kendileridir!
Tahmin ediyorsunuz değil mi?
Örnek olarak taraftarlara gösterilen ülke
Hakemler için konu teşkil etse
Daha cuk ve daha yerinde olur.
Zira İngiltere'de oynanan bir maçta
Kamera hakemi zumlamaz bile.
Öylesine yoktur maçın içinde yani hakem.
Ve burada "Sert geçiyor" dediğimiz maçlar
Orası için pamuk tarlasıdır.
Anlayın gayri.
O yüzden hakemler maçın içinde olmamalı,
Futbolcuların tiyatrolarını yememeli,
Ciddi eğitim süresi geçirip
Üst düzey testlerden geçmelidir.
Ve tarafsızlığı tescillenmelidir tabii ki.
Yoksa bu gidişle bir gün eğer bir hakem
Sahanın içinde oyun devam ederken
Topu yakalayıp,
Eski model mahalle 'abi'leri gibi
"Keserim topunuzu ha!" derse şaşırmayın.
Benden söylemesi.
Yakısmadı Karabük taraftarına
Biliyorsunuz Beşiktaş,
Geçen hafta Karabük deplasmanındaydı.
Maç berabere giderken her şey normal gözüküyordu.
Taa ki gole kadar.
Zira Karabük gol attığında fi lm değişti.
Seyircisi Beşiktaş'a,
"Şampiyon olamazsın!.." kelimelerine
küfür katarak tezahüratta bulundu.
Şaşırdım.
Zira ne zamandır arkadaşlık şarkıları terennüm
ediliyordu.
Sonra "Kümeye!" diye bağırdılar Beşiktaş'a,
"Allah Allah!" dedim.
Hani Beşiktaş taraftarı Üzülmez'e bir
maçta bağırmıştı ya,
"İbo doğru söyle,
İbo doğru söyle,
Söyle ne içtin!" diye.
O geldi aklıma iyi mi!
Üstüne maçtan sonra
Beşiktaş futbol takımını taşıyan otobüs
Şehir çıkışında taşlandı.
Yine şaşırdım.
Karabük tribünü içinde
Beşiktaşlı olup da
Karabükspor’u kovalayanların(!) çok olduğunu
biliyordum.
Bu minvalde yerel kesimden tepki aldıklarını
Ama çok oluşlarından dolayı
İmha edilemediklerini de biliyordum.
Demek ki dedim;
"İp kopmuş!"
Ama yine de yakışmadı Karabük taraftarına,
Hem içinde barındırdıkları Beşiktaşlı arkadaşlarına
karşı,
Hem de tribün kültürüne sirayet açısından
etik davranmadılar.
Olsun.
"Beşiktaş'ın Beşiktaş'tan başka dostu
yok" dediğimizde
Felsefeyi anlamayanlara yardımcı olunulmuş
en azından.
Karabük seyircisine
Bundan sonraki hayatlarında başarılar dileriz.