İsmini duyduğumda gözümün önüne, Bir G.Saray maçında Halilagiç’in geri pası,
Ve o geri pasına 40 bin kişiye soğuk duş aldıran muhteşem ‘Iska’ gelir.
Yine bir Denizli maçında attığı golden sonra kendi kalecisine koşarak; (Yediği hatalı gole istinaden)
‘Attığım gol senin içindir’ diyen İlhan Mansız gelir.
Ve an gelir o Fevzi Tuncay cezaevine düşer.
****
İçim cız etti.
G.Saray maçında (Iska) geçtiği top gol olduğunda nasıl üzüldüysem öyle üzüldüm.
Sana bazen kızsak da seni severdik be Fevzi.
Kalecimizden çok kardeşimizdin sen bizim.
Bence arkadaşların da severdi.
Bak Nouma ‘Yardıma hazırım’ diye çakmış bile kibriti...
‘Herkes bana sırtını döndü’ demişsin;
Sevdiğin kadın bile dönmüşken Fevzi!!!
Bunları içinde yaşadığın dünya,
Nasıl nankör, nasıl sefil, nasıl acımasız,
Ve nasıl hâin bil diye yazıyorum.
Lakin hataları bir gol yedikten sonra,
‘Maçın devre arasında Fevzi için oynayacağız’ diyen İlhan Mansız,
G.Birliği’nin başındaki Şifo,
Lig TV’deki Tümer,
Ve Ertuğrul Sağlam...
Hatta lösemili çocuklara her zaman yardım eden eski hocan Daum bile,
Bilseler bir kibritte onlar çakar...
Kaleciler golü futbolculardan yer.
Üzülürsün ah edersin geçer.
Ama golü Fevzi gibi hayattan yersen.
Kapkara saçların ağarır.
Ve an gelir.
Fevzi’nin eldivenleri dostlarını çağırır.
(Bu yazı yazıldığında yukarıda yazdığımız dostları Fevzi’yi yalnız bırakmadı. Spor kamuoyuna şükranlarımla...)