Ligi domine etmek için Kadıköy’e giden Beşiktaş
Lige tutunmak için sahaya çıkan Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi.
Beşiktaş’ta görünür tek sıkıntının sağ arka olmasına mukabil,
Fenerbahçe’de de Skrtel sorunu vardı.
Gayrısı hodri meydandı.
***
Maç, maçtan önce Beşiktaş camiasının dile getirdiği,
‘Fenerbahçe’yi yenmeye gidiyoruz’ kelamına uyarcasına
Fenerbahçe yarı sahasına çökmekle başladı.
İlk 2 dakikaya 2 korner sığdı.
Fenerbahçe atak yaparken de Beşiktaş takımının topyekun defansa geçmesi dikkat çeken ayrı bir konuydu.
Fenerbahçe orta sahasını kalabalık tuttuğundan oyun kurmakta zorluk çektik biraz.
Top orta sahamıza gelince baskı yiyor,
Caner’e gelince de ıslık duyuyorduk.
Sonra o alıştığımız pas trafiğini başlattı Beşiktaş.
Böyle oynarken iyiydi de
Penaltı bütün işleri bozdu.
Uzun bir top sonrası Medel’in altında kaldı Janssen.
Hakem dünden hazırmış gibi tereddütsüz yürüdü beyaz noktaya.
21’inci dakika itibariyle 1-0 geriye düşmüştük.
Eğer gol yiyecektiysek,
Son dakikalarda gol yiyeceğime
İlk dakikalarda geriye düşmeyi yeğlerdim.
En azından toparlanma sürecimiz geniş olur.
Bu bağlamda sinirlerimize de hakim olmamız zaruri bir ihtiyaç.
Bir de hızlı oynarsak…
İşte bu satırları yazdığım dakikada akıllara zarar bir gol kaçırdı Beşiktaş.
Quaresma’nın yüksek kavisli ortasını Pepe, altıpasın içinde Atiba’nın kafasına bıraktı.
Gol diye ayağa kalktık ama!!
Biz ahlar, vahlar içindeyken Ozan Tufan’ın da bir yüzde yüzü dışarı attığını notlarımız arasına yazalım.
Fenerbahçe defansının çok boşluklar verdiğini biz buralardan görüyorsak,
Teknik ekip de mutlaka buna bir hamle hazırlayacaktır diye düşünüyorum.
İlk yarı bitsin de ikinci yarıya toparlanırız derken
Quaresma ipi
Ali Palabıyık da fişi çekti.
Belki de Karabük’teki omuzun acısını çıkartıyordu.
Bence bir evvelki pozisyondaki harekete de nazire yaptı diyebilirim.
İlk yarıyı bir türlü bitirememiştik ki,
Bu sefer Cenk Tosun freni patlamış kamyon gibi daldı Fener yarı sahasına.
İndirdiler, bir kırmızı da Neto’ya çıktı.
İkinci yarı 10’a 10 başlamıştı.
Her iki tarafta da ciddi boşluklar oluşuyor,
Bazı görüntüler halı saha maçını andırıyordu.
Çizgiler boş, arka bahçe boş, hamleler hep boştu.
‘Derken Şenol Hoca iki forvetle oynayacağım’ dedi. Ve Talisca’nın yerine Negredo’yu aldı. Fenerbahçe’nin oyunu yavaşlatmaya çalıştığı bu dakikalarda gelen bu değişiklik golle sonuçlandı diyorduk ki,
Anlamsız bir bayrağın ofsaytına takıldık.
İki Fenerbahçeli oyuncunun ofsaytı bozduğu bu pozisyona bayrak kaldırmak neyin nesiydi ki;
Beşiktaş ağırlığını iyice hissettirmeye başlamıştı artık.
Bu sefer de Şenol Güneş’i ihraç etti hakem.
Yorumculara bol malzemeleri bir gece yaşanıyordu. Çalınmayan penaltılar, verilmeyen goller, biz ne kadar asılıyorsak maça, onlar yavaşlıyor ve kapanıyordu.
Yere yatan kalkmıyordu.
Eyvah ki ne eyvahtı!
Gol atabileceklerine o kadar inanmamışlardı ki, o zan topu bırakıp kendini attı kalenin içine bir ara, acil gol bulup, ceketi bile almadan çıkalım diyorduk ki,
Atiba kırmızı, Atiba penaltı ve 2-0 olmuştu maç. 9 kişiydik ama bizde umutlar tükenmezdi. Babel 2-1’e getirmişti maçı ve onlar da 9 kişiydi.
İsmail’i de atmıştı hakem.
Maç bitmişti, yenilmiştik. Olsun.
Bir an olsun yenilgiyi kabul etmeyen bütün Beşiktaşlı topçuların alınlarından öpüyorum. Lig daha yeni başlıyor.