Acılı anne Hanife Ayar, ´Bu caniler bulundular. Ama cezasını nasıl verecekler bilmiyorum. Müebbet mi yiyecek idam mı edilecek. İdam da bunlar için ödül. Bilmiyorum belki her gün bıçaklansın bu insanlar o acıyı onlar da yaşasınlar . Ölmesin sürünsünler. İşkence etmek belki günah ama onlar bizim canımıza kıyıyorlar´ diye konuştu.
´UÇARI KAÇARI ÇOCUKLAR DEĞİL´
Olay gününü anlatan anne Ayar, ´O akşam aradı beni saat 11.30´da. ´Ben Tolgalar´da kalacağım´ dedi. İzin verdim. Uçarı kaçarı çocuklar değil. Alkol alıyorlar mı almıyorlar mı bilmiyorum. Hiç bu alışkanlıklarını görmedim. İçtiği bir meyve suyudur ya da koladır. İçtiyse de içmiştir. Bir sataştıklarını, sarhoş hallerini görmedim. Sabah hastane polisi 06.00´da aradır. Babasının telefonunu aramışlar. Kızım açtı. ´Baba bir şey olmuş´ dedi. Eşime eski polis memuru. ´Bir şey mi var söyleyin´ dedi. Polisler ´bıçaklı yaralama var hastaneye gelmeniz gerekiyor, durumu kritik demişler´. Kalktık gittik dualarla´ dedi.
´ÜLKENİN SESİ OLMAK İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUZ´
Kardeşi Melike Ayar da ´ Ülkenin sesi olmak için bir şeyler yapmak istiyoruz. Abimin sesini duyurmak istiyorum. O sokaklar yankılansın istiyorum. Bir daha olmasın istiyorum. Ben şu an üniversite öğrencilerinin arkamda olduğunu biliyorum. Destek versinler. Önce onun adını yaşatmak istiyorum. Biz canımızın korunmasını istiyoruz. Biz neden sokağa on defa düşünerek çıkıyoruz´ ifadelerinde bulundu. Halit Ayar´ın teyzesi Ayten Yüksel ise katilin hafta sonucu cezaevinden izinli çıkmasına tepkisini dile getirerek, ´Melek oldu. Kendimizi öyle teselli ediyoruz. Keşke o adamı bizim elimize verseler´ dedi.