Emine Erdoğan'dan gençlere dayanışma çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 'Hayatları boyunca bizi koruyup, kollayan, bizim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan büyüklerimizi koruyup kollama sırası şimdi bizde. Evde kalmaları gereken bu süreçte onlara sevgi ve merhametle yaklaşıp, bu zor süreci evlerinde daha güvenli atlatmalarını sağlayabiliriz.' dedi.

Emine Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı videolu paylaşımında gençlere seslenerek, dünya belki de son 100 yılın en büyük salgınıyla yüzleşirken, bu salgınla mücadelede herkese önemli görevler düştüğünü vurguladı.

Bu salgının yavaşlatılması için sosyal izolasyon kurallarına uymanız, çok mecbur olmadıkça evden çıkmamanın ve çıkınca da sosyal mesafeyi korumanın hayati önem taşıdığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

'Hem bizim için canlarını riske atarak ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarının yükünü azaltmak, hem de bu salgına karşı en savunmasız grup olarak tanımlanan yaşlıları korumak için şimdi dayanışma vakti. Hayatları boyunca bizi koruyup, kollayan, bizim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan büyüklerimizi koruyup kollama sırası şimdi bizde.

Evde kalmaları gereken bu süreçte onlara sevgi ve merhametle yaklaşıp, bu zor süreci evlerinde daha güvenli atlatmalarını sağlayabiliriz. Onları tedirgin ve demoralize etmeden sosyal izolasyonun gerekçesi konusunda açıklayıcı bilgiler verebiliriz. Bu süreçte alışveriş vesaire ihtiyaçları için kapılarını çalabilir, kendilerini yalnız ve tedirgin hissetmemeleri için onları sık sık telefonla arayarak hatırlarını sorabilir, sorunlarını dinleyebilir, morallerini yüksek tutabiliriz. Hatta onlara sesli kitap olabiliriz.'

'Yaşlılarımızın koruyucu kalkanı olabiliriz'

Yaşlılara, evde geçirecekleri süreci en sağlıklı ve güvenli şekilde geçirmeleri için diyetlerine dikkat etmeleri, evde de olsa hafif bedensel aktivitelerini sürdürmeleri gibi yönlendirmelerde bulunulabileceğini aktaran Erdoğan, çağrısına şöyle devam etti:

'Sıkılmamaları için hobiler, evde yapabilecekleri aktiviteler önerebiliriz. En önemlisi de onların bizim için yük değil, velinimetimiz olduğunu hissettirebilmemiz. Bu topraklarda büyüklerimiz, memleketimizin birliği, dirliği, bereketi, bilgeliği ve duası. Onlar varsa daha güçlüyüz. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Onlar, altında soluklandığımız bin yıllık çınarların gölgeleridir. Sorumluluğumuzun daha iyi farkına varırsak, yaşlılarımızın koruyucu kalkanı olabilir ve daha nice bayram sabahını birlikte geçirebiliriz.'