Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara´da bir otelde düzenlenen Milliyetçi Hareket Partisi MYK, Milletvekilleri ve İl Başkanları Toplantısı´nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin CHP´nin FETÖ´nün siyasi ayağının araştırılması için verdiği önerge üzerine MHP´nin yanıtını ve Millet İttifakı´nın güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş çağrısı hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Bahçeli, ´(Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşün değerlendirilmesi) Son sorudan başlarsam, hesap bilmeyenlere hesap anlatmak çok zor. Bunun için ona cevap vermeye gerek yok. Cumhuriyet Halk Partisine güvenimiz yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi ile bu üslubu Atatürk´ten uzaklaşmış, HDP ile kucaklaşmış bir CHP´linin hiçbir teklifi ile iş birliği yapma niyetimizde, kabulümüzde yoktur´ dedi.
´Dava arkadaşlarımızdan samimi olan, yıllarını veren, her türlü zahmeti çeken ama kızgın, kırgın ve küskün olarak muhtelif dönemlerde sağa, sola sapanları, bir rüzgarla sürüklenenleri bir duldaya çekmek istiyorum´
Konuşmasında ´Dava arkadaşlarımızla, omuz verenlerle sonuna dek yürüyeceğiz. Oturmayacağız, yorulmayacağız ve vazgeçmeyeceğiz´ ifadelerini kullanan Bahçeli´ye, 2020 döneminde MHP´nin nasıl devam edeceğini sorması üzerine cevap veren Bahçeli, ´Yolumuza devam edeceğiz. Dava arkadaşlarımızdan samimi olan, yıllarını veren, her türlü zahmeti çeken ama kızgın, kırgın ve küskün olarak muhtelif dönemlerde sağa, sola sapanları, bir rüzgarla sürüklenenleri bir duldaya çekmek istiyorum. O dulda da Milliyetçi Hareket Partisi´dir´ diye konuştu.
´Ben bir defa boğazın altından geçtim ama İstanbul´da ne CHP´liler var ki hep boğazın altından geçiyorlar´
Bir gazetecinin son dönemde tartışma konusu olan Kanal İstanbul - Montrö Sözleşmesi ilişkisini sorması üzerine Bahçeli, ´(Kanal İstanbul - Montrö Anlaşması) Herhangi bir ilişkinin olmadığı resmi açıklamalarla, kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu yüzden tekrar bir tartışma çıkarıp, ´var mıydı, yok muydu ?´ demek doğru değildir. Çünkü, bunun kararı artık verilmiştir. Montrö ile ilgili olmadığı kamuya resmi devlet yöneticileri tarafından anlatılmıştır. Onun üzerine tartışma başlatmak, TV programında 4-5 konuşmacının arasına bizi de dahil etmek olur, bizde o hatayı işlemeyiz. (Kanal İstanbul hangi hukuk sistemine tabi olmalı ?) Onu kamuoyuyla paylaşıyorlar. Yalnız bir gerçek var; o gerçeğe göre biz hareket ediyoruz. Bir siyasi parti, programında, gündeminde, seçim beyannamesinde, vaat ettikleri ile ilgili göz önüne alındığı vakit, bugüne kadar vaat edilenlerin bir kısmı yapılmış. Ona itiraz edenler hep oralardan geçiyorlar. Ben bir defa boğazın altından geçtim ama İstanbul´da ne CHP´liler var ki hep boğazın altından geçiyorlar. Bundan dolayı biz, 17 seneden beri iktidarda bulunan, kamuoyuna vaat ettikleri üzerinde ısrarla duranları, yapamazlar, yaparlar tartışması içinde yapamazlara laf üretecek bir yanlışa düşmek istemeyiz. Benim arkadaşlarla klasik bir konuşmam vardır. Birileri çıkmış yapamazlar diyor, öbürü çıkmış yıkarım diyor. Bize ne kalıyor geriye ? Bana da kalan ´yakarım´ oluyor´ ifadelerini kullandı.