Siirt´te özel yöntemlerle kuyu şeklindeki tandırlarda pişirilen büryan kebabı, ramazan ayında da vazgeçilmez lezzetlerin başında geliyor. Yaylada otlamış ve sütten kesilmiş kuzuların etinden hazırlanan ve gün ağarmadan servis edilmesinden dolayı ´uykudan feragat ettiren lezzet´ olarak adlandırılan büryan kebabı, yıllardır değişmeyen lezzetiyle ramazan ayında da iftar sofralarını süslüyor. Arapça´da ´perive´, Kürtçe´de ise ´parev´ adıyla anılan büryan, ramazanda öğleden sonra 3 metre derinliğinde ve 1 metre çapındaki kuyu tandırlara sarkıtılarak tamamen buharla pişirilip iftar saatinde servise hazır hale getiriliyor. Türk Patent ve Marka Kurumunca 16 yıl önce coğrafi işaretle tescillenen kentin bu lezzetini tatmak isteyenler, yoğun ilgiden dolayı günler öncesinden rezervasyon yaptırıyor, diğer illerde yaşayanlar ise siparişlerinin kargo yoluyla teslim edilmesiyle bu eşsiz lezzeti tadabiliyor. Kebap salonu işletmecisi Murat Kayaalp, büryanın yılın her ayında olduğu gibi ramazan ayında da tercih edilen lezzetlerin başında geldiğini söyledi. En iyi lezzeti elde etmek için birinci kalite etleri kullandıklarını anlatan Kayaalp, bu eti de yaylada otlayan, 6-7 aylık ve sütten kesilmiş kuzulardan elde ettiklerini belirtti. Etin kemikli olan kaburga ve omurga kısımlarını pişirilmek üzere bakır kazana koyduklarını anlatan Kayaalp, ´Gövdedeki kemiksiz etleri de çengellere asıyoruz. Büryanı pişirmek üzere özel olarak hazırladığımız kuyu şeklindeki tandırımızı yakıyoruz. Odunun köz haline gelmesiyle kuyuya önce bakır kazanı, daha sonra da çengellere astığımız kemiksiz eti kazanla temas etmeyecek şekilde sarkıtıyoruz.´ dedi. İftar sofrası için hazırladıkları büryanın yapımına öğleden sonra başladıklarını aktaran Kayaalp, tamamen buharda pişen büryanın yaklaşık 2 saat sonra servise hazır hale geldiğini dile getirdi. ´Büryanın kaşita, balıksırtı, kaburga ve tarak gibi bölümleri ve her bölümün ayrı bir müşterisi var.´ diyen Kayaalp, talebe göre servisi hazırladıklarını kaydetti. Büryanda hiçbir katkı maddesinin bulunmadığını vurgulayan Kayaalp, şöyle devam etti: ´Büryana Türkiye´nin her tarafından yoğun bir rağbet var. Şu anda Ankara´dan sipariş geldi. Biz de bu siparişe göre büryan hazırladık. Bazı müşterilerimiz günler öncesinden rezervasyon yaptı. Bu lezzeti tatmak isteyenlerin iftardan en az 5 saat önce sipariş vermeleri gerekiyor. Büryanımızı Türkiye´nin yer yerine gönderebiliyoruz.´ - ´Büryanı paketleyip götürüyorum´ Ankara´dan iş nedeniyle kente gelen avukat Taner Ünlü de büryanla tanıştığından beri başka et yemek istemediğini söyledi. Aslen Erzincanlı olduğunu ve et konusunda uzman bir aileden geldiğini anlatan Ünlü, ´Bugüne kadar lezzetli et yediğimi düşünüyordum ama Siirt´e gelip büryanın tadına baktığımda et lezzeti konusunda fikrim değişti. Büryanın tadına baktığınızda başka et yemek istemiyorum.´ dedi. ´Siirt´e bir iş nedeniyle geldiğimde aileme buradan büryan almak istedim. Büryanı paketleyip götürüyorum. Kafalarındaki imaj değişti. Artık Siirt´e geldiğimde herkes büryan istiyor.´ ifadelerini kullanan Ünlü, herkesin mutlaka bu lezzetle tanışması gerektiğini dile getirdi. - Bursa´dan büryan lezzeti için geldi Bursa´da yaşayan İsmail Aydın da bugüne kadar tanışmadığı lezzeti yerinde tatmak için kente geldiğini bildirdi. ´Hayatımda hiç büryan yemedim ama Bursa´da Siirt´e büryan yemeğe geldik. Çok lezzetli olduğundan söz etmişlerdi. Bugün de ilk kez tadına baktım, gerçekten de çok lezzetli. Yapanın ellerine sağlık.´ diyen Aydın, bu lezzeti herkese tavsiye ettiğini aktardı. Vatandaşlardan Yusuf Uslu da daha önce sabah kahvaltısında tükettikleri büryanı son yıllarda iftar saatinde de tüketmeye başladıklarını söyledi. Bazı vatandaşların sahurda da büryanı tükettiğini dile getiren Uslu, ´Ailecek iftarımızı eve götüreceğim büryan ile açacağız.´ diye konuştu.