Milli Saraylar envanterine kayıtlı Sultan II. Abdülhamid Han fotoğraf albümlerinden 140 yıllık ‘Yıldız Sarayı’ fotoğraf albümü, Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan Milli Saraylar cilt atölyesinde restore ediliyor. Milli Saraylar İdaresi Cilt Atölyesi Kurucusu mücellit Ahmet Kurnaz, eser atölyeye ilk geldiğinde hasar görmüş kısımları fotoğraflayıp rapor ediyor. Yapılan raporlama işleminin ardından ise kullanılan malzemeye uygun malzeme seçimi ve temini gerçekleştiriyor. Keçi derisi ve kök boyası gibi malzemeler kullanılarak yapılan restorasyon işlemlerinden önce eser özenle temizleniyor. Yıldız Sarayı albümünde fotoğrafların çerçevelerinde ise Abdullah Biraderler ismi yazıyor. Kırmızı deri kaplı albümde, II. Abdülhamid dönemine ait Yıldız Şale ile Yıldız Sarayı´nın Mabeyn Köşkü, Limonluk Kasrı, Saat Kulesi ve Ferhan Ahırları bölümlerine ait fotoğrafların yer alıyor.
Sultan II. Abdülhamid Han tarafından Abdullah Biraderler´e hazırlatılan 140 yıllık ‘Yıldız Sarayı’ fotoğraf albümü restorasyonu tamamlandığında Milli Saraylar Halife Abdülmecid Efendi Koleksiyonu´nda muhafaza edilmesi planlanıyor. Yıldız Sarayı albümü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açık erişim sisteminde Milli Saraylar Kütüphanesi Halife Abdülmecid Efendi Koleksiyonu başlığında tüm araştırmacılarına pdf formatında ulaşımına açık bir albüm.
Restorasyon işlemleri sırasında yaklaşık 500 fotoğraf çektiğini ifade eden Milli Saraylar İdaresi Cilt Atölyesi Kurucusu mücellit Ahmet Kurnaz, “Restorasyon öncesinde detaylı bir raporlama işlemi gerçekleştiriyoruz. Raporlama işleminde eserin hasar gören kısımlarının fotoğraflarını çekip bilgisayara arşivliyoruz. Genellikle keçi derisi kullanıyoruz. Kullanmakta olduğumuz deriyi ham bir şekilde alıyoruz, boyamasını ve işçiliğini tamamen kendimiz yapıyoruz. Raporlama işlemini tamamladıktan sonra kullanacağımız malzemenin seçimini ve teminini sağıyoruz. Restorasyon işlemi bitene kadar 500 resim çekiyoruz. Bir ustanın sabahtan akşama kadar bir eski eserin restorasyonun da çalıştığı zaman yaklaşık 3 ayı bulabiliyor restorasyonun tamamlanması. Eserde bulunan hasarın derecesine göre restorasyon işlemleri uzayabiliyor. Eseri alkol ile temizliyoruz, üzerindeki bakteri var ise onları temizlemek için bu yöntemi kullanıyoruz. Önce kuru temizliğini yapıp ardından diğer temizliğine geçiyoruz. Kuru temizliğinde ise restorasyon süpürgelerini kullanarak tozunu alıyoruz. Tozu alındıktan sonra ıslak temizlik dediğimiz aşamaya geçiyoruz. Islak temizlikte alkol ve metil selüloz kullanıyoruz. Bu temizlikten sonra yırtık ve kopmuş parçaları deriyi tıraşlayarak restorasyonunu yapıyoruz” şeklinde konuştu.