Afrodisias Antik Kenti’nde ilk olarak 1904 yılında yabancı arkeologlarca başlatılan, en kapsamlı çalışmaların ise 1961-1990 yıllarında Prof. Dr. Kenan Erim öncülüğünde yapılan kazılar, Erim´in vefatının ardından Oxford Üniversitesinden Prof. Roland R.R. Smith başkanlığında devam ediyor.
Antik çağda aşkın ve güzelliğin tanrıçası olarak tanımlanan Afrodit´e adanmış kentler arasında en bilineni olan Afrodisias Antik Kenti, Roma döneminin en iyi heykeltıraşlık merkezlerinden biri olması bakımından dikkati çekiyor. Kent, kazılardan çıkarılan devasa heykel ve kabartmaları, halen ayakta olan kent yapılarıyla her yıl çok sayıda tarih meraklılarını ve sanatseveri ağırlıyor. Özellikle Roma döneminin ihtişamını yansıtan dev şehir havuzu, Tetrapylon kapısı, Sebasteion tapınağı, stadyum, antik tiyatro, hamam gibi yapılar ziyaretçilerini adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
22 antik kentten en önemlisi
İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Yılmaz, Afrodisias’ın şehirdeki 22 antik kentten en önemlilerinin başında geldiğini, buraya gelen ziyaretçi sayısının da son yıllarda artış gösterdiğini belirtti. Geçen yıl yaklaşık 150 bin kişinin burayı ziyaret ettiğini dile getiren Yılmaz, ´Son 3 yılda ciddi bir artış var. Her yıl artarak devam ediyor. Afrodisyas´ın özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi´ne dâhil olmasıyla turist sayısı hızla artış gösterdi. Bu yıl rekor kırarak yaklaşık 300 bin ziyaretçiyi ağırlayacağımızı düşünüyorum.´ dedi.