Roma döneminden günümüze, kayaların arasından çıkan gazın tutuşmasıyla oluştuğu belirlenen "yanan taşlar", doğa yürüyüşü yapanların uğrak mekanları arasında yer alıyor.
Kimi zaman yaylacılar için ocak görevi de gören taşların, Amanoslar'ın akciğeri olarak tanımlanan ormanlık alan içerisinde yüzyıllardan beri yandığı biliniyor.
Arsuz şehir merkezinden yaklaşık 21 kilometre uzaklıkta, ilçenin Kurbağı Mahallesi'nde bulunan bölgenin, kaymakamlık ve belediyenin çalışmalarıyla hazırlanan projeyle turizm ve tanıtım değeri olması planlanıyor.
COĞRAFİ İŞARET İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Yanan taşlara coğrafi işaret verilmesi için de çalışma yaptıklarını aktaran Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, vatandaşların kolaylıkla bölgeye gelebilmesi için yön ve tanıtım levhaları yerleştirildiğini ifade ederek, "Burayı, vatandaşlar geldiklerinde konaklayıp kahvesini, çayını içebileceği bir mekan haline getirmek istiyoruz." dedi.
Güven, yanar taşlardaki ateşin kuvvetli olması nedeniyle yaylacıların taşları, çaylarını demlemek için ocak olarak kullandığını sözlerine ekledi.
VATANDAŞLAR DOĞAYLA İÇ İÇE OLACAK
Arsuz Turizm ve Kültür Derneği Başkanı Hasan Arslan da ilçenin hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle önemli bir turizm kenti olduğunu söyledi.
Şehrin sadece güneş turizminden ibaret olmadığını ifade eden Arslan, gün yüzüne çıkarılmamış doğal güzelliklerinin de bulunduğunu belirtti.
Yanan taşlarla bölgeye daha fazla turisti çekmek için çeşitli girişimlerde bulunduklarını anlatan Arslan, "Burada doğaya uygun zemini oluşturup, misafirlerimizin rahatlıkla temel ihtiyaçlarını karşılayacakları alanlar oluşturacağız. Gelenler hem doğal güzellik olan yanan taşları görmüş olacak hem de doğayla iç içe vakit geçirecek." şeklinde konuştu.