OSMANLI'NIN İSTİHBARAT DÜŞÜNCESİNİ AŞAMAYAN İSİM: ARMINIUS VAMBERY
"Vambery ile ilgili araştırmacılar İngiliz istihbarat kayıtlarında iki sandığa yakın belge bulduklarında şaşırmışlardır. Çünkü Vambery iyi bir Türkologtu ve kendisi İstanbul'a Türkoloji araştırmaları yapılması için gönderilmişti ama İngiliz istihbaratına çalışıyordu. Hatta öyle sokaktan bilgi toplayan bir ajan da değildi. Yıldız Sarayı'na 2.Abdülhamit'in yaşadığı yere kadar sızmış ve çok önemli bilgileri İngilizlere ulaştırmayla görevliydi ve görevini de iyi yapıyordu elbette. Ama karşısında kurt bir politikacı vardı: Sultan 2.Abdülhamit. 2.Abdülhamit bunu kesinlikle ıskalamadı ve Vambery'i kısa sürede deşifre etti."
"DOSTLARINI YAKIN, DÜŞMANLARINI DAHA YAKIN TUT"
"Abdülhamit'in bu konuda çok farklı bir zekâsı vardı. Deşifre ettiği ajanları yurtdışına sürmek ya da zindana atamak yerine kendi tarafına çekip kullanmayı çok severdi. Vambery'i çift taraflı bir ajan olarak kullandı ve İngilizlere verilecek dezenformasyon (bilgi bozumu) için kendisini yanından ayırmadı. Hani bir söz vardır; 'dostlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut' diye. Öyle ki Sultan Abdülhamit İngiliz istihbaratını atlatmıştı ama İngiliz istihbaratı ne demekti bir hatırlayalım..."
İNGİLİZ İSTİHBARATININ TEDİRGİN EDEN TARAFI
"Rusya ile Fransa arasındaki bütün yazışmaları okuyabiliyordu. Bir gün İngiliz dış işleri bakanı Rus büyükelçisiyle görüşürken, Rus büyükelçisine kendine verdiği bilgiyi şöyle uyarmıştı "bir dakika bir kelimeyi atladınız". Çünkü zaten okumuşlardı. Hatta bizim Lozan görüşmelerinde Ankara hükümetiyle Lozan delegasyonu arasındaki bütün yazışmaları da okuyabiliyordu. Lord Curzon şöyle demişti:
İşte İngiliz istihbaratı Sultan 2.Abdülhamit döneminde atlatılmıştı."
TÜRKLERİN BATIDAN FARKLI ÇALIŞAN İSTİHBARAT DÜŞÜNCESİ
"Tatar Seyyah Abdürreşit Efendi ki Tokyo'da ilk Cami'yi kurmuştu. Kendisi Abdülhamit'in ajanıydı. Yine Londra'da kurulan İslâm cemiyetinden de Abdülhamit'in haberi vardı. Yine baktığımız zaman Sultan Abdülhamit'in kendisine suikast düzenleyen Belçikalı terörist Edward Jorris'i yakaladığında kendisini kurşuna dizdirtmemiş ki canına kast etmişti zindana da attırmamıştı kendisinin cebine harçlığını koymuştu aylık maaşa bağlayıp kendisini Belçika'ya yollamıştı. Neden? Oradaki komitacıları bugünkü tabiriyle Ermeni ayrılıkçı teröristlerin bütün faaliyetlerini kendisi öğrenmişti. İşte baktığımız zaman bir insanı tarihte büyük yapan hadiseler belki de ondan çok daha sonra duyulacak olan bu ince gizli işlerdir. Evet, Türkler cephede iyi savaşırlar ama istihbarat olarak da kafalarımız batıdan çok farklı çalışır."