Şükriye Tutkun'un aryalardan türkülere geçiş öyküsü

Gürcü kökenli Ordulu bir baba ile Artvinli bir annenin kızı olarak Kocaeli'nde dünyaya geldi.

O iki yaşındayken gerçekleşen anne-baba ayrılığı sonrası hayatında 14 yıllık yetiştirme yurdu süreci başladı.

Sırasıyla; Kasımpaşa Çocuk Yuvası, Küçükyalı Kız Yetiştirme Yurdu, Anadoluhisarı Özel Eğitim İlkokulu ve Kadıköy Atatürk Kız Yetiştirme Yurdu'nda parasız yatılı okudu.

16 yaşında ailesinin yanına alındı. Liseyi okuduğu dönemlerde müzikle buluşma serüveni başladı.

Şarkıcıların taklitlerini yaptığı bu dönemde içindeki en büyük arzu; konservatuvar okumaktı.

Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü'nü kazanan Tutkun bu yıllarda Eskişehir Milliyet muhabirliği de yaptı.

Ancak bu süreç çok kısa sürdü. İstanbul'a döndü ve Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nda, İstanbul ve Mimar Sinan Üniversitesi'nin Opera Şan Bölümleri'nde okudu.

TRT Gençlik Korosu, İstanbul Operası Gençlik Korosu gibi topluluklarda soprano olarak görev aldı.

Öğrencilik yıllarında kendisini bulma dönemi başladı. Çocuk yuvalarına gidip müzik öğretmenliği yapan Tutkun, okuduğu aryalarda duyduğu eksikliği türkü okumaya başlayınca tamamlayacağını anladı.

O bu fark edişi, şu sözlerle tanımlıyor:

"Ben türkü söylemeliydim. Çünkü benim sesim, duygularım türkülerle varoluyordu. Türkü söyleyince mutlu oluyordum, türkülerde kendimi, duygularımı buluyordum. Eksik olan buydu."

Bu yüzden de hep türkü albümleri yayımladı. Altın plaketle ödüllendirildi ve Belçika medyasında övgülerle karşılaştı, bir türkü müzikalinde de başrol oynadı.