Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi, sosyal medya provokatörleri düğmeye bastı. Sosyal medyada dolaşıma sokulan, "Kadına şiddet ülkemizde artık serbest" ifadelerini ve İstanbul Sözleşmesi'nin hukuki boyunu Avukat Mücahit Birinci AKŞAM TV'ye değerlendirdi.
Birinci tartışılan İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin şunları söyledi:
Şiddeti engellemek bir mantık ve mantalite meselesidir. Sadece, tek metinle şiddet durmaz. Bu hukuki bir metindir. Bunu çok abartmaya gerek yok. İstanbul Sözleşmesi'nin benim de tarafında olmadığım birçok maddesi var. İstanbul Sözleşmesi, cinsiyetsizliği özendiren bir metin ve o amaca hizmet etti. Kendisini LGBT olarak ifade eden derneklerin, küresel çetelerin parçalarıdır. Bu LGBT dernekleri ve feminist dernekleri adeta bu sözleşmeyi paravan gibi kullanıp arkasında her türlü kirli tezgahı, toplumsal ahlakı, ve toplumun bazı kesimlerinin dikkatini çekmek için bu sözleşmeyi kullandılar.
4320 sayılı Aileyi Koruma Kanunu bu konuda gerekenleri yapıyor ve bu alınan kararın isabetli olduğunu düşünüyorum. Sözleşme kalkınca kadınlarımızın üzerindeki şemsiyenin kalktığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu da taraflı bir algıdır. Yapılmak istenen kadınlar üzerinden yürütülen bir hassasiyetle iktidarı ve hükümeti sıkıştırma çabasıdır.
Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr