Kandil'in temsilcileri CHP'ye övgüler yağdırırken CHP'nin medyadaki aktörleri de HDP'ye övgüler düzüyor.
Gazeteci Yılmaz Özdil'in mantığıyla milyonlarca Yahudi, Çingene ve engelliyi katleden Hitler için de iyi şeyler söylemek mümkün. Tüm o cinayetleri görmezden gelip Hitler'in hayvan sevgisine övgüler düzmek gibi bir şey. Zira HDP de 40 bin vatandaşımızı katleden bir terör örgütün siyasi temsiline hevesli bir parti.
HDP'nin seçmenini kandırmadığına yönelik ön kabulünün sağlaması da yok. Zira HDP aksi aleni olmasına rağmen PKK ile bir bağımız yok diyen bir parti.
Dahası seçmeninden Türkiye'yi bölmeye yönelik niyetlerini gizleyerek oy istiyorlar. Zira 6-8 Ekim olayları, ya da çukur eylemlerine destekleri hala kayıtlarda. O günlerde Suriye'deki krizi fırsata çevirip terör koridoruna Türkiye'den de bir parça koparma hayalleri kurmuşlardı.
Özdil'in başka bir güzellemesi de HDP'nin kadın davasına sahip çıktığına yönelik iddiası.
Peki ama henüz reşit olmadan dağa kaçırılan ve örgüt yöneticilerinin tacizlerine maruz kalan kız çocukları Atatürk'ün tasavvur ettiği kadın/erkek vizyonunun neresine isabet ediyor. Evladını PKK'dan isteyen Hacire Ana'nın ilk taşı HDP binasına atması bir tesadüf müydü?
Yılmaz Özdil'in bu aşırı zorlama HDP övgülerinin bir sebebi olmalı. CHP'de HDP ile yapılan işbirliğini hala içine sindiremeyen bir zümre var. Atatürk'e olan hassasiyetleri yüksek. Acaba onlara ulaşmanın yolu Özdil'in CV'sinde mi saklı. Zira Özdil'in 2019 yılında 2500 TL'ye piyasaya sürdüğü Mustafa Kemal adlı kitabını alacak kadar gözü kara takipçileri var.