Emniyet kaynaklarınca aktarılan bilgilere göre; siber güvenlik suçlarının dünya ekonomisine maliyeti 5 trilyon dolar seviyesine yaklaşırken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ülkeler arası alanda faaliyet gösteren uluslararası suç şebekelerine yönelik operasyonlar gerçekleştirdi. Yıl içinde FBI’ın Türkiye, Nijerya, Gana, Fransa, İtalya, Japonya, Kenya, Malezya ve İngiltere’nin de içinde olduğu 10 ülkede yürütülen uluslararası dolandırıcılık şebekesine yönelik soruşturma başlatmış, ‘Man in the middle attack’ olarak bilinen ‘aradaki adam saldırısı’ diye nitelendirilen yöntemi kullanan uluslararası çetenin, gayrimenkul sektörünü, büyük şirketleri ve yaşlıları hedef alarak gerçekleştirdiği dolandırıcılığa karşı uluslararası operasyon düzenlemişti.
Türkiye’de yakalanan dolandırıcıların çoğu Nijeryalı
Operasyonların Türkiye ayağını İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Polisi yürütürken, yalnızca sahte havale işlemlerinde yaklaşık 118 milyon dolar ele geçirilen ve toplamda 3.7 milyon dolar haksız kazancın oluştuğu kara para trafiğine yönelik Türkiye’deki operasyonlarda çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Genel olarak ‘reWired’ adı verilen operasyonda toplam 281 kişi gözaltına yakalanırken, ABD’de 74 zanlı, Türkiye’de çoğu Asya ve Afrika kökenli yüze yakın şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden 35’i ülkelerine teslim edilirken, Türk ve Nijerya uyruklu 22 uluslararası dolandırıcı polisiye soruşturmadan geçirildi. Çete üyelerinin elde ettiği yüklü miktarda para bloke edilirken, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk olan 22 şüpheli tutuklanarak cezaevine konuldu.
Diğer yandan FBI, ticari firmaları hedef alarak uluslararası e-posta sahteciliği yapan çeteyi çökertmeye yönelik aylar süren çalışma gerçekleştirmiş, bu yılın Eylül ayında başlatılan eş zamanlı operasyona Türkiye, Fransa, İtalya, İngiltere, Nijerya, Gana, Kenya, Malezya ve Japonya polisi de destek vermişti. Siber dolandırıcılıklarda sıklıkla ihracat yapan firmaların finans kaynaklarına erişimi olan çalışanların hedef alındığı ve çalışanların, aslında çetenin kontrolünde olan hesaplara havale yapmaları için kandırıldığı ileri sürülmüştü.