Prof. Dr. Levent Eraslan, sosyal medyada korona salgınıyla ilgili paylaşılan içeriklerde 12 farklı algı biçiminin saplandığına dikkat çekerek, “Manipülasyonlar fotoğraf, ses ve video üzerinden yapılıyor. Sosyal medyada ses üzerinden algı yönetimi Elazığ depremi, Bahar Kalkanı Harekatı ve korona sürecinde daha çok yayıldı. WhatsApp grupları yürütülen algı sürecinin zeminini oluşturmuş durumda.” dedi.
“WHATSAPP’TA GRUPLAŞMALAR ÇOĞALDI”
Korona sürecinde WhatsApp’ın etkin kullandığını söyleyen Levent Eraslan, “WhatsApp üzerinde bir araştırma yürütüyoruz. Türkiye’de bir kişi en az 10 farklı WhatsApp grubuna sahip, korona sürecinde akrabalar kendi aralarında grup oluşturmaya başladı.İnsanları infiale sürükleyecek içerikleri paylaşmamaya özen göstermek gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“HAYATIMIZA DİJİTAL BEZGİNLİK KAVRAMI GİRDİ”
Prof. Dr. Eraslan, “Toplumsal alışkanlıklar bazen savaş ya da fiziki etkenle olmayabilir, böylesi durumlarda etkilidir. Daha önce eğlence amaçlı kullandığımız iletişim araçları şu anda hayatımızın bir parçası haline geldi. Virüs insanı eve soktu ve yaşamı idame ettirmek için dijital araçları kurguladı. Bu süreçte dijital bezginlik kavramı da hayatımıza girdi. İnsanlar ellerindeki telefonlarda da sıkılmaya başladı.” ifadelerini kullandı.