Sel felaketinde, orman yangınında, mülteciler meselesinde. Sürekli olarak kışkırtma dili ve yalanlarla kaos oluşturma peşinde koşuyorlar. Muhalefet kendi istikbalini ülkenin acılarında, kriz ve kaos içinde olmasında arıyor. Son örnek Kastamonu'daki sel felaketinde hidroelektrik santralinin kapağı patladı yalanında yaşandı. Üstelik sadece trol hesaplar değil, İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray gibi bir telefonla gerçeği öğrenebilecek isimler dahi bu yalan ateşine odun atıyor. Devleti aciz, hükümeti beceriksiz göstermek için körü körüne muhalefet etmekten, yalan söylemekten çekinmiyorlar. CHP'li Cide Belediyesi "Sesimizi duyuyor musunuz?" diye twit atıyor. Bir başka CHP'li Datça Belediyesi yanıt veriyor. Sanki Bakanlar afet bölgesinde değilmiş, devlet tüm imkânlarıyla seferber olmamış gibi davranıyorlar. Böylesine büyük afetlerde acılar üzerinden siyasi rant devşirmenin peşine düşüyorlar... Milletin acılarını yalanlarıyla harmanlayarak sokakları karıştırmaya çalışıyorlar... istiyorlar ki sokaklar karışsın, vatandaş birbirine düşsün, kaos, kriz olsun... Orman yangınlarında yaptıkları provokasyonlarla hedeflerine ulaşır gibi oldular... Ancak gerçekler kısa sürede görüldü. Türkiye tarihinin en büyük yangınlarıyla boğuşan ekipler Avrupa alev alev yanarken 300 ayrı yangını söndürdü. Yangın meselesinde istedikleri mesafeyi alamayınca bu kez eski kartlardan birini. Mülteci meselesini yeniden kaşıdılar... CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan gibi isimler kışkırtma siyasetinde ateşe odun atanlar arasındaydı. Ancak yine de olmadı. Suriyeliler üzerinden bugüne kadar yapılan provokasyonlar tutmayınca. Bu kez Afgan kartını kullanmaya karar verdiler... Otele Afgan bayrağı çekildi, Afganlar kızlarımızı gizli gizli röntgenliyor videoları piyasaya sürüldü. Suriyeli gençlerle, Türk gençleri arasında Altındağ'da yaşanan kavga, Suriyeli mültecinin bir genci öldürmesi fitili ateşlemek için aradıkları fırsattı... Öyle de yaptılar... Suriyelilerin yaşadığı evler taşlandı. Korkunç görüntüler ortaya çıktı... Ancak artık eski Türkiye yok. Devlet hemen gereğini yaptı... Hem bıçaklı saldırıyı yapan Suriyeli failler yakalandı. Hem de provokasyonu yapanlar. Gözaltına alınanlardan 76 kişiden 38'inin gasp, hırsızlık, yağma, taciz gibi suçlardan polis kaydı olduğu ortaya çıktı. yani fitili yakanlar sahaya kimleri süreceğini de biliyordu.. Şimdi aynı senaryoyu Karadeniz'deki sel felaketleri üzerinden tezgâhlamaya çalışıyorlar. Yalanlarını peş peşe sıralıyor. acılar üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. 2023'e kadar da belli ki buldukları her fırsatta sağ-sol, alevi-sünni, laik, muhafazakâr kartları gibi geçmişte kullandıkları kartların benzerlerini bulup masaya açacaklar. Millete hizmet, proje, çözüm getiremeyen muhalefet "help turkey" diyerek umudunu yurt dışındaki güçlere bağlamaya, bizi kurtarın siyasetine devam edecek.